3. Sınıf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
3. Sınıf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3.SINIF TATİL ÖDEVLERİ



Soru-Cevap Köşesi
S.1 Cumhuriyetten önceki devletimizin adı nedir?Cevap:Osmanlı Devleti idi.
S.2 Osmanlı devletini kimler yönetiyordu?Osmanlı devletini padişahlar yönetiyordu.
S.3 Padişahlık nasıl bir yönetim şeklidir?Söz sahibi padişahtır.Babadan oğula geçen bir saltanattır.
S.4 Şimdiki devletimizin adı nedir? Şimdiki devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir

S.5 Yurdumuz şimdi hangi yönetim şekliyle yönetiliyor? Yurdumuz cumhuriyetle yönetiliyor.
S.6 1.Dünya Savaşı’nda ne oldu? Osmanlı Devleti Almanya’nın yanında savaşa girdi.Savaştan Almanya yenik çıkınca bizde yenik sayıldık.Ordumuz dağıtıldı,yurdumuzu düşmanlar paylaştı.
S.7 Atatürk ne zaman Samsun’a çıktı?Atatürk 19 Mayıs (1919) Samsun’a çıktı.
S.8 Atatürk Samsun’a niçin gitti? Kurtuluş Savaşı’nı başlatıp yurdumuzu kurtarmak için.
S.10 Kurtuluş Savaşı neye denir?Yurdumuzu kurtarmak için yapılan savaşa Kurtuluş Savaşı denir.
S.11 TBMM nerede ve ne zaman açıldı? TBMM Ankara’da 23 Nisan 1920 de açıldı.
S.12 Cumhuriyet ne zaman kuruldu? Cumhuriyet 29 Ekim 1923ında kuruldu.
S.13 Cumhuriyet ne demektir?Halkın kendi kendisini yönetmesi demektir.Halk kendi yöneticisini kendi seçer.
S.14 Halk kendi kendini nasıl yönetir?Cumhuriyet yönetiminde seçim yapılır.Vatandaşlar oy kullanır.Kimi isterlerse onu seçerler.En çok oyu alan seçimi kazanır ve ülkeyi yönetir.
S.15 Bayram neye denir?Ulusça (milletçe)kutladığımız sevinç ve övünç dolu özel günlerdir.
S.17 Nerelerde bayram hazırlıkları yapılır?Sınıfta,okulda,çevremizde bayram hazırlıkları yapılır.
S.18 Ulusal(milli)bayramlarımız nelerdir?1.29 Ekim Cumhuriyet Bayramı 2. 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı 3.19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramı 4.30 Ağustos Zafer Bayramı
S.19 Bayrak bir ulusun(milletin)neyinin simgesidir? Bayrak bir ulusun(milletin) bağımsızlığının simgesidir.

S.20 Bayrağımızın rengini ve şeklini tarif ediniz?Bayrağımız al(kırmızı) rengin üzerinde beyaz ay ve yıldızdan oluşmuştur.
S.21 Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında yurdumuzun durumu nasıldı?Yurdumuz bakımsız kalmıştı.Yeterince fabrikamız,yolumuz,hastanemiz,okulumuz yoktu.İhtiyacımız olan malların çoğunu yurt dışından alıyorduk.
S.22.Biz neye Atatürk İnkılâpları(devrimleri) diyoruz?Atatürk’ün cumhuriyeti kurduktan sonra her alanda yaptığı yeniliklere“Atatürk İnkılâpları (devrimleri)diyoruz.
S.23.Atatürk ne zaman nerede doğdu? Atatürk bin sekiz yüz seksen bir yılında(1881) Selanik’te doğdu.
S.24.Atatürk sırasıyla hangi okulları okudu? 1.Mahalle Mektebi 2.Şemsi Efendi İlkokulu 3.Askeri Ortaokul 4.Askeri Lise 5. Harp Akademisi
S.25.Atatürk ne zaman nerede öldü? Atatürk 10 Kasım bin dokuz yüz otuz sekiz yılında İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda öldü.

S.26.Lâiklik nedir? Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demektir.Herkes dini inançlarında serbesttir.
S.27. Atatürk cumhuriyeti kurduktan sonra hangi yenilikleri getirdi?Kılık kıyafette yenilik yaptı.(Çarşaf,peçe,
sarık,fes,cübbe,şalvar kaldırıldı,yerine çağdaş giysiler getirildi) Ölçü ve tartı aletlerini değiştirdi.(Uzunluk ölçülerinde arşın yerine metre, ağırlık ölçülerinde okka yerine kilogram getirildi)Miladi takvim getirildi.Soyadı kanunu çıkarıldı.Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi.Lâiklik getirildi.Fabrikalar,okullar, yapıldı.

S.26 .10 Kasımda neler yapılır? Saygı duruşunda bulunulur ,İstiklâl Marşı söylenir, bayraklar yarıya çekilir.
Cumhuriyet Atatürk’ün ölümünden kaç yıl önce kurulmuştur? Cumhuriyet Atatürk’ün ölümünden 15 yıl önce ilân edilmiştir.(Atatürk’ün ölüm tarihinden ,cumhuriyetin kuruluş tarihini çıkaralım.1938-1923= 15 yıl)
S.27Atatürk öldükten sonra nereye kondu?Atatürk öldükten sonra Etnoğrafya Müzesi’ne kondu.1953 yılına kadar burada kaldı.
S.28Atatürkşu an nerede yatıyor?Atatürk şu an Ankara’da Anıtkabir’de yatıyor.






SES (HARF) BİLGİSİ
Kulağımızın duyduğu titreşimlere ses denir.Bunun yazıdaki işaretlerine harf denir. Türkçe de 29 tane harf vardır. 21 tane sessiz 8 tane sesli harf vardır.
İlk ödevin hadi çalış bakalım........................alfabeyi ezberle
a b c ç d e f g ğ h ı i j k l m n o ö p r s ş t u ü v y z

Alfabeyi öğrenmek hayatımı nasıl kolaylaştırdı biliyor musunuz?
Sözlüklerde, ansiklopedilerde, imla klavuzlarında ki tüm bilgilere daha kolay ulaşabiliyorum çünkü bunların hepsi alfabatik sıraya göre......................
Hadi sizde aşağıdaki kelimeleri sizde alfabetik sıraya koyunuz.

1. anne kalp çanta okul mont zarf
.........................................................................................
2. ses saz söz sunta semiz saç
.........................................................................................
3. yar yumurta yangın yün yay yaz
........................................................................................

SESLİ( ÜNLÜ) HARFLER SESSİZ(ÜNSÜZ) HARFLER

A E I İ O Ö U U B C Ç D F G Ğ H J K L M N P R S Ş T V Y Z

Hadi bilin bakalım harfler neden sesli ve sessiz diye ikiye ayrılır?
Çünkü sesli harfler ;........................................................................................................................................
sessiz harfler ;.........................................................................................................................................
Aşağıdaki kelimelerde geçen ünlü ve ünsüz harfleri yazınız.

KELİME ÜNLÜ HARFLER ÜNSÜZ HARFLER
Çanta ................................ ............................................
Traktör .................................. ...........................................
Bulut ................................... ..............................................
Dökümanter ................................... ................................................
Elbise ................................... .................................................

Hadi bakalım bul " Can atmak" deyiminin anlamını bul ve cümle içinde kullan.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Şimdi sende deyimler sözlüğünü karıştır ve hoşuna giden bir deyim bulup anlamını yaz, cümle içinde kullan.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................



26 Ocak 2009 PAZARTESİ

ÜNLÜ HARFLERİN ÖZELLİKLERİ
Ünlü harfler kalın ve ince olmak üzere ikiye ayrılır.
Kalın ünlüler : a ı o u İnce ünlüler : e i ö ü
Hadi yaz bakalım büyük ünlü uyumu nedir?
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Aşağıdaki kelimelerin büyük ünlü uyumuna uyup uymadığını araştırıp nedenini yazınız.

KELİME UYUYOR/UYMUYOR NEDENİ
Mehtap
Öğrenci
Sandalye
Sevgi
ÜNSÜZ HARFLERİN ÖZELLİKLERİ
Ünsüz harfler sert (tonsuz) ve yumuşak (tonlu) olmak üzere ikiye ayrılır.

Sert (tonsuz) harfler : f s t k ç ş h p (fıstıkçı Şahap)
Yumuşak (tonlu ) harfler : ğ j l m n r v y z c g b d

ÇOK ÖNEMLİ
Sonu p ç t k sessizleri ile biten kelimelerin sonuna sesli harfle başlayan bir ek getirildiğinde bu harflerde yumuşama olur.
Örneğin ; Kitap Kitabı
Taç Tacı
Kurt Kurdu
Ayak Ayağı

Hadi bilin bakalım : p yumuşayınca .......... harflerine dönüşür
ç yumuşayınca .......... harflerine dönüşür
t yumuşayınca ......... harflerine dönüşür
k yumuşayınca ......... harflerine dönüşür

Bilin bakalım özel isimlerin sonunda yumuşama olur m? Olmaz mı? Açıklayın.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Bugünkü deyimim ; Dört dönmek Anlamı.
.........................................................................................................................................................................
Cümle içinde kulanımı .................................................................................................................................
Şimdi sen de bir deyim bul ve anlamını öğren.

S.9 Atatürk yurdumuzu kurtarmak için nerelerde toplantılar yaptı.? Erzurum ve Sivas’ta toplantılar yaptı.

28 Ocak 2009 ÇARŞAMBA



HECE BİLGİSİ
Ağzımızda bir kerede çıkan ses ya da ses gruplarına hece denir.

Aşağıdaki kelimeleri hecelerine ayırınız.
Komşularımız ....................................................
Atatürk ....................................................
Kraliçe ......................................................
Tren ....................................................
Sertkaya ...................................................
HECELERİN ÖZELLİKLERİ
1. Ünlü harflerin hepsi birer hecedir.
a e ı i o ö u ü
2. Bir hecede en çok dört harf bulunur.
kürt yurt dört
3. Her hecede en fazla bir ünlü harf vardır.
bak-kal-dan ö-zel-lik

*** Araştır bakalım bir kelimedeki hece sayısını en kolay nasıl bulurum.
...................................................................................................................................................

Aşağıdaki boşlıkları doldurunuz.
1. Kulağımızın duyabildiği titreşimlere .................. denir.
2. Sesin yazıdaki işaretlerine ............................denir
3. Türkçedeki ............................ harfleri sert sessizdir.
4. Ünlü harfler ..................ve................... olmak üzere ikiye ayrılır.
5. Bir hecede en fazla ................... harf bulunur.

Bu günde "göz ağrısı" deyimini araştır bakalım.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Kendinde bir deyim bul ve araştır bakalım.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Bu gün yeni bir şey yapalım atasözü ne demektir? Araştıralım. Yazalım.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Sizce atasözü ile deyim arasındaki fark nedir?
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Soru-Cevap Köşesi

29 Ocak 2009 PERŞEMBE

KELİME BİLGİSİ
Tek başına anlamı olan ya da cümle kuruluşunda anlamın tamamlanmasına yardım eden sözlere kelime denir.
******Kelimeler anlamlarına göre üçe ayrılır.
1. Eş anlamlı kelimeler
Yazılışı farklı, okunuşu farklı anlamı aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir.
Aşağıdaki kelimelerin eş anlamlılarını bulunuz.
Zaman ...................................
Ülke ....................................
Hedef....................................
Uzak....................................
Konut.................................
2. Zıt anlamlı kelimeler
Yazılışları farklı, okunuşları farklı, anlamları karşıt olan kelimelere zıt anlamlı kelimeler denir.
Aşağıdaki kelimelerin zıt anlamlılarını bulunuz.
Hayal.................................
Üretim..............................
Savurgan...........................
Cimri.................................
Yerli.................................

3. Eşsesli (anlamdaş) kelimeler
Yazılışları aynı, okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere anlamdaş kelime ya da sesteş kelimeler denir.
Örneğin ; Bu yaz tatile gideceğim.
Ayşe'nin yazısı çok güzel.
Aşağıdaki kelimeleri farklı anlamlarıyla cümlede kullanınız.
Kır......................................................................................................................
Kır.......................................................................................................................

Yüz....................................................................................................................
Yüz...................................................................................................................

Çay....................................................................................................................
Çay...................................................................................................................

*Bu günde "İçi içini yemek" deyimini araştırıp, anlamını yaz.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Kendin de bir deyim bulup anlamını yaz.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Soru-Cevap Köşesi

30 Ocak 2009 CUMA

CÜMLE BİLGİSİ
Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir isteği, bir durumu tam olarak anlatmaya yarayan kelime ya da kelime gruplarına cümle denir.
Cümleler kurallı ve devrik cümle olmak üzere iikiye ayrılır.

****Aşağıdaki kelime gruplarının cümle olup olmadığını yazınız.
Bu akşam gezmeyi düşünüyorum. ...............................................................
Bu kazakların rengi. ....................................................................................
Geliyorum. ................................................................................................
Düz yazı yazmayı seviyorum. ...............................................................
Meyve yemek insana. ..............................................................................

KURALLI CÜMLE : Yüklemi sonunda olan cümlelere kurallı ya da düz cümle denir.
DEVRİK CÜMLE : Yüklemi sonda olmayan cümlelere devrik cümle denir.

****Aşağıdaki cümlelerin kurallı- devrik olup olmadığını yazınız.
Alışamadı bir türlü bu işe. .................................................................
Öğretmenimiz konuyu açmadı fazla. ...................................................
Çalışıyorum. ...........................................................................................
Bizim takım maçı kaybetti...................................................................
Galip gelmişti kocaman bir insana. .....................................................

****Aşağıda karışık verilmiş olan kelimelerle düzenli bir cümle oluşturunuz.
1. bu - Faruk - ve - düşüncelerinde -yanılıyordu- duygu
.......................................................................................................
2. acıkıp- Remziye- değildi-emin- acıkmadığından
......................................................................................................
3.sosis- kahvaltıda - pişirdi-Mukaddes-ve-sucuk
....................................................................................................
4. ilk-ağrımdı-benim-o-göz
..................................................................................................
Bu gün de "Gönlünü almak" deyimini araştır bakalım
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Şimdi de kendin bir deyim bulup araştır.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
ÇOK ÖNEMLİİİİİİİİ :
Bu gün tüm yaprak testlerinden ve dilbilgisi kitaplarından ses bilgisi, hece bilgisi,kelime bilgisi, cümle bilgisi ile ilgili testlerini bul ve iki günde bitir. Önceden yapmışsan bile lütfen tekrarla............
Sana iki gün süre
Soru-Cevap Köşesi

3 Şubat 2009 SALI




İSİMLER
Canlı veya cansız bütün varlıkları bize hatırlatan kelimelere isim (ad) denir.
****Hadi yorum yap bakalım isimler neden canlı ve cansız diye sınıflandırılır.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
İsimler varlıklara verilişlerine göre özel isim ve cins (tür) isim olmak üzere ikiye ayrılır.
***Hadi bizi tanımla...........
Özel isim :........................................................................................................................................................................
Cins(tür) isim :........................................................................................................................................................................

İsimler varlıkların oluşlarına göre somut (madde) isim ve soyut (mana) isim diye ikiye ayrılır.
***Soyut (mana) isimler
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Somut (madde) isimler
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
İsimler varlıkların sayılarına göre tekil isim ve çoğul isim diye gruplara ayrılır.
---- Ben "masa" neden tekilim yaz bakalım.
.........................................................................................................................................................................
----Ben "Ağaçlar" neden çoğulum yaz bakalım.
.........................................................................................................................................................................
İsimler yapılarına göre basit isim, türemiş isim, birleşik isim olarak üçe ayrılır.
Aşağıdaki isim çeşitlerini tanımla.........
Basit isim ..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Türemiş isim
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Birleşik isim
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Bu gün de "İçini boşaltmak" deyimini araştır.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Şimdi de kendin bir deyim bul ve araştır.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
……………………………………………………………………………………………………………………………
Soru-Cevap Köşesi
5 Şubat 2009 PERŞEMBE

ZAMİRLER
Cümle içerisinde isim yerine geçen kelimelere zamir denir.....
Zamirler dörde ayrılır.
I.Kişi (şahıs) Zamirleri
1. Ben................................ BEN okula geldim.
2.Sen...............................SEN okula geldin .
3 O.................................O okula gitti.
4.Biz..............................BİZ okula gittik.
5.Siz.............................SİZ okula gittiniz.
6.Onlar.........................ONLAR okula gitti.


Buların dışında kendim,kendin,kendisi,kendimiz,kendiniz,kendileri kelimeleri de şahıs zamirleridir.

 Şimdi sende şahıs zamirleriyle cümleler kur.
......................................................................................................
.....................................................................................................
....................................................................................................
..................................................................................................
.................................................................................................
..................................................................................................
II.İşaret Zamirleri
1.Bu..................................BU çok güzel.
2.Şu.................................ŞU çok güzel.
3.O..................................O çok güzel.
4.Bunlar..........................BUNLAR çok güzel.
5.Şunlar.........................ŞUNLAR çok güzel.
6.Onlar...........................ONLAR çok güzel.

 Şimdi sende işaret zamirlerinin geçtiği cümleler oluştur.
.................................................................................................
................................................................................................
"Zamirlerin devamı yarın"
 Sence "Etekleri zil çalmak" ne demektir.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Şimdi sende bir deyim bul ve çalış.
..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Soru-Cevap Köşesi


6 Şubat 2009 CUMA

ÇOK ÖNEMLİYİM BENİ İYİ ÇALIŞ
Biz işaret zamirleri işaret sıfatlarından farklıyız. Farkımız şu:Biz isim olmadığımız halde isimlerin yerine geçebiliriz, örneğin ''Kalemler güzeldir '' cümlesindeki kalemler yerine ''Bunlar güzeldir'' denebilir ama işaret sıfatlarında ise isimden önce gelerek ismi nitelendirirler yani isimlerle birlikte kullanılırlar, örneğin ''Bu kalemler güzeldir '' denir.Birde işaret sıfatlarının çoğulu yoktur yani ''Bunlar kalemler güzeldir '' denemez!!!
Aşağıdaki cümlelerde koyu renkle yazılan kelimelerin işaret sıfatı mı, işaret zamiri mi olduğunu bulunuz.
Annem bu kazağı bana almış. ..........................................
O beni çok seviyormuş. ..........................................
Şu kalemleri istedim vermedi. .........................................
Bu kış çok soğuk geçiyor. ...........................................
Bunları arkadaşıma aldım. ..........................................
Berna şunları getir. ...........................................

III.Belgisiz Zamirler
1. Herkes..............HERKES öğretmen olamaz.
2.Kimse................KİMSE konuşmasın.
3.Hepsi.................HEPSİ pikniğe gelmedi.
4.Bazıları............BAZILARI problem çözemiyor.
5. Birkaçı............. BİRKAÇI dün hastalandı.
6. Biri....................BİRİNİN gözü bozulmuş.
Bunların dışında kimi, bazısı,birçoğu,başkası, birtakım, şey .......vb.... birçok belgisiz zamir vardır.Bunları cümledeki kullanışından anlarız.
^^^^^^Şimdi de sen belgisiz zamirlerle cümleler kur.........
.....................................................................................................
.....................................................................................................
......................................................................................................
......................................................................................................
....................................................................................................
IV. Soru Zamirleri
1. Neden............................NEDEN eve ekmek almadın?
2.Ne.................................NE aldın?
3.Hangisi........................HANGİSİ söylesin?
4.Kime.............................KİME verdiniz?
5.Neyin...........................NEYİN üstünde?
6.Kaçıncı........................KAÇINCI oldun?
Bunların dışında kim,kiminle,nerede,neyi.....vb..... birçok soru zamiri vardır. Bunu da eğer sorunun cevabı bir varlık ismini veriyorsa soru zamiridir.
Şimdi de sen işaret zamirleriyle cümleler kur.
..................................................................................
Lütfen zamirlerle ilgili yaprak testlerini ve dilbilgisi kitabını çalış................

Soru-Cevap Köşesi
S.23.Atatürk ne zaman nerede doğdu? Atatürk bin sekiz yüz seksen bir yılında(1881) Selanik’te doğdu.
S.24.Atatürk sırasıyla hangi okulları okudu? 1.Mahalle Mektebi 2.Şemsi Efendi İlkokulu 3.Askeri Ortaokul 4.Askeri Lise 5. Harp Akademisi
S.25.Atatürk ne zaman nerede öldü? Atatürk 10 Kasım bin dokuz yüz otuz sekiz yılında İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda öldü.


7 Şubat 2009 CUMARTESİ

KÖK (GÖVDE) VE EKLER
Kelimelerin anlamlı en küçük parçasına kök denir.
Örneğin; Masa.......köktür
Kalemlik....kelimesinin kökü (gövdesi) kalemdir. -lik ektir
Ekler yapım eki ve çekim eki olmak üzere ikiye ayrılır.
!!!!!!!!!!!!!!!Hadi bizi sen tanımla....
Çekim eki.....................................................................................................................................................................................................................................
Yapım eki.....................................................................................................................................................................................................................................

EN sık kullanılan yapım ekleri

-cı ,ci, cu, cü kapıcı simitçi sucu
-lı, li, lu, lü sözlü evli canlı
-lık, lik, luk, lük kolluk önlük varlık
-gı, gi, gu, gü sargı silgi sorgu
-gın, gin, gun, gün dargın bilgin yorgun
-sız, siz, suz, süz susuz kalpsiz görgüsüz

EN bilinen çekim ekleri

-ler, lar çoğul ekleri kalemler okullar
-ismin hal ekleri kalemi kaleme kalemde kalemden
Tabi bunlar dışında da bir sürü yapım ve çekim eki var. eeeeeeeee onlarıda sen bil. Hadi araştır biraz neler bulacaksın bakalım?
....................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Aşağıdaki kelimelerin kök ve eklerini incele bakalım.
Örnek : Gözlükçüden---->Göz - lük - çü - den
Kök Y.E Y.E Ç.E

Yaşlılardan----->
Kalemlerimiz------>
Çanta-------------->


8/ 02/ 2009 Cumartesi

S-1- Aşağıdaki sayıları örnekteki gibi yazın.

ÖRNEK: 3 Yüzlük = 30 tane onluk
3 Yüzlük = üç yüz tane birlik
 4 yüzlük=…………… onluk
 6 yüzlük= …………... onluk
 8 yüzlük =……………onluk
 9 yüzlük =…………….onluk
 7 yüzlük =…………….onluk
 8 yüzlük =…………….onluk
 5 yüzlük = birlik
 9 yüzlük = birlik
 3 yüzlük = birlik
 6 yüzlük = birlik
 8 yüzlük = birlik
 7 yüzlük = birlik

Yukarıdaki gibi 10 örnekte siz defterinize yazın

S-2- Aşağıdaki sayıları örnekteki gibi yapın
ÖR: SAYI DEĞERİ TOPLAMI
326= 3+2+6=11

BASAMAK DEĞERİ TOPLAMI
3 X 100 = 300 2 X 10= 20 6X1= 6
300 + 20 + 6 = 326

 777




 690




 303




 500




 901



Siz de defterinize 20 örnek yazın.


S-3- ÖRNEK: 462 Sayısındaki 6 rakamının basamak ve sayı değeri toplamı kaçtır?
ÇÖZÜM: Basamak değ: 6 X 10 = 60
Sayı değ: + 6
66

Yukarıdaki örneğe göre aşağıdakileri yapın. Fakat toplamı veya farkı veya çarpımı,bölümü gibi kelimelerine dikkat edin.

 783 sayısındaki 8 rakamının basamak ve sayı değerleri toplamı kaçtır?




707 sayısındaki 0 ın basamak ve sayı değerleri toplamı kaçtır?





 404 sayısındaki 4 rakamlarının basamak değerleri çarpımı kaçtır?






 686 sayısındaki 6 rakamlarının basamak değerleri farkı kaçtır?





 455 sayısındaki 5 rakamlarının basamak ve sayı değerleri farkı kaçtır?






 908 sayısındaki hangi rakamın sayı değeri ve basamak değeri aynıdır?






Siz de defterinize yukarıdakilere benzer 10 örnek yazın.

S-4- 267 sayısının onlar basamağındaki rakamın sayı değeri 2 küçültülüyor. Bu sayı kaç küçülür?

ÇÖZÜM: ( 1. YOL) 6 – 2 = 4
Yeni sayımız 247 oluyor.Buna göre;
267 – 247 = 20 küçülür
( 2. YOL) = Onlar basamağı olduğu için
2 X 10 = 20 Küçülür

 745 sayısının onlar basamağı 2 artırılıyor.Bu sayı kaç büyür?




 389 sayısının onlar basamağı 5 küçültülüyor. Bu sayı kaç küçülür?




 651 sayısının onlar basamağı 3 , yüzler basamağı 5 küçültülürse yeni sayı kaç olur?




 528 sayısının bütün rakamları 1 küçültülürse yeni sayı ile eski sayının farkı kaç olur?




 724 sayısının bütün rakamları 2 büyütülürse yeni sayının 2 katı kaç olur?





 527 sayısının onlar basamağındaki rakamın sayı değeri 6 artırılıp,yüzler basamağındaki rakamın değeri 2 küçültülürse yeni sayı kaç olur?






Siz de defterinize yukarıdakilere benzer 10 örnek yazın

31/ 01/ 2007 Çarşamba

S-5 - 6 7 8
+ 
8 2 0
İşleminde verilmeyen toplanan kaçtır?
ÇÖZÜM: 820 – 678 = 142

Verilmeyen toplanan 142’dir.Aşağıdaki soruları örneğe göre çözün.

Merve’nin 126 şekeri var.Rumeysa ona bir miktar şeker verdikten sonra;Merve’nin 300 şekeri oluyor.Rumeysa ,Merve’ye kaç şeker veriyor?





Nurullah’ın bir miktar şekeri var.Bilal ona 496 şeker verdiğinde;Nurullah’ın 505 şekeri oluyor.Buna göre Nurullah’ın kaç şekeri vardı?





 Suzan ile Faysal’ın yaşları toplamı 72 dir.Faysal 37 yaşında olduğuna göre Suzan kaç yaşındadır?





Rozerin ile Fatoş’un yaşları toplamı 34 tür.Fatoş 18 yaşında olduğuna göre Rozelin kaç yaşındadır?





 Ali babanın 45 ineği var.Ali baba kaç tane inek alırsa;ineklerinin sayısı 91 olur?








Siz de defterinize yukarıdakilere benzer 10 soru yazın.
01 / 02 /2007 Perşembe
74 EKSİLEN
- 55 ÇIKAN
19 FARK
Bir çıkarma işleminde çıkan ve farkın toplamı daima eksilene eşittir.
S-1- Bir çıkarma işleminde çıkan 34,fark 67 ise ;eksilen kaçtır?



S-2-Bir çıkarma işleminde eksilen 250,çıkan 209 ise ;fark kaçtır?




S-3-Bir çıkarma işleminde fark 458,eksilen 918 ise ;çıkan kaçtır?




S-4- Bir çıkarma işleminde fark ,çıkana eşit ve eksilen 624 ise;çıkan kaçtır?




S-5-   Surat asmada soruyu çöz!!!!!
Bir çıkarma işleminde farkın 3 katı eksilene eşittir.Eksilen 12 ise çıkan kaçtır?




( oh oh yapamazsın işte yapamazsın….Oh Olsun! Yap ta Görim!!!) 
S-6- Bir su deposu yarıya kadar doludur.210 litre su kullanıldıktan sonra depoda 45 litre su kalıyor.Bu depo kaç litreliktir?(yalnızca toplama yap)




S-7- Bilal benden 12 yaş küçüktür.Ben 11 yıl önce 5 yaşında idim.Bilal şimdi kaç yaşında?



S-8- 567 den kaç çıkarsa 222 kalır?


Siz de bunlara benzer 10 soru defterinize yazın.
03/02/2007 Cumartesi
ÖRNEK: 15 Sayısının 14 fazlasının 2 katı kaçtır?
ÇÖZÜM: 15 + 14 = 29  29 X 2 = 58

Yada ( 15 + 14 ) X 2 = 58
S-1- İki basamaklı en küçük doğal sayının 23 fazlasını 2 katı kaçtır?



S-2- İki basamaklı en küçük doğal sayının iki katının 23 fazlası kaçtır?



 iki soru arasındaki fark nedir? Yazın!!!!



S-3- Feride’nin yaşının 5 fazlasının 3 katı Zeyno’nun yaşına eşit oluyor.Feride 9 yaşında olursa;Zeyno kaç yaşındadır?




S-4- 2 yıl önce 11 yaşında olan Zilan’ın şimdiki yaşının 4 katı kaçtır?



S-5- 11 Eksiği 24 olan sayının 6 katı kaçtır?




S-6- 23 fazlası 78 olan sayının 10 katı kaçtır?




S-7- Ahmet 12 yaşındadır.Babasının yaşı, Ahmet’in yaşının 4 katından 9 eksiktir.Babası kaç yaşındadır?




S-8- 456 sayısının 2 katının 809 eksiği kaçtır?




Siz de bunlara benzer 10 soru defterinize yazın.
Örnek: Mete tanesini 6 YTL’ den 3 çorap alıyor.Mete bu çorapların tanesini 8 YTL’den satarsa; kaç YTL kar eder?
ÇÖZÜM: 3 X 6 = 18 YTL ( alış fiyatı)
3 X 8 = 24 YTL ( satış fiyatı)
24 – 18 = 6 ( Karı)

S-1- Berfin tanesi 2 YTL olan simitlerden 12 tane alıp; tanesini 3 YTL’den satıyor.Berfin kaç YTL kar ediyor?





S-2- Mesut tanesi 2 YTL olan yumurtalardan 45 tane alıyor.Satıcıya 100 YTL uzatıyor.Satıcı Mesut’ta kaç YTL geri veriyor?





S-3- Furkan 3 YTL’den 33 tane yumurta alıyor.Yolda 14 tanesi kırılıyor.Geri kalanları 5 YTL’den sattığına göre kaç YTL kar ediyor?






S-4- Yukarıdaki verilenlere göre;Furkan tanesini 3 YTL’den satarsa kaç YTL zarar eder?





S-5- Şimal tanesi 15 YTL olan eteklerden 35 tane alıyor.Tanesi 18 YTL’den 25 tane satıyor.Geri kalanları da tanesini 23 YTL’den satıyor.Şimal kaç YTL kar ediyor?




S-6- Şilan tanesi 45 YTL olan kazaklardan 12 tane alıyor.Şilan bu kazakların tanesini 43 YTL’den satarsa kaç YTL zarar eder?



Siz de defterinize 10 tane soru yazın.
S-1- Bir bölme işleminde bölünen 8,bölen 4,kalan 0’dır. Bölüm kaçtır?( Bu tip sorularda bölmeyi çizip,verilenleri yerleştirip yapın)




S-2- Bir bölme işleminde,bölüm 5 bölen 5,kalan 0 ise bölünen sayı kaçtır?




S-3- Bir bölme işleminde bölen 6 ,bölüm 7 kalan 5 ise; bölünen sayı kaçtır?





S-4-Bir bölme işleminde bölüm 12,bölen 10,bölünen sayı 129 ise kalan kaçtır?






 Hadi bakalım bu soruyu yapında göreyim!!!!!!!

S-5- Bir bölme işleminde bölen 5 ise,KALAN EN ÇOK KAÇ OLABİLİR?




S-6- Bir bölme işleminde bölüm 3, bölen 7,bölünen 27 ise; kalanın 4 katının 3 fazlası kaçtır?




S-7- Faysal 64 şekeri her bir kız öğrenciye 4 tane düşecek şekilde dağıtıyor.99 şekeri de her bir erkek öğrenciye 3 tane düşecek şekilde dağıtıyor.Faysal hocanın sınıf mevcudu kaçtır?






Siz de bunlara benzer 10 tane soru yazın.
S-1- 23 <…….<30 verilen eşitlikte boşluğa kaç tane doğal sayı yazılabilir?Sayıları yazın.


S-2- 67>…….>55 Boşluğa hangi sayılar yazılabilir yazın.


S-3- 45<…….<51 noktalı yere yazılabilecek en büyük sayı kaçtır?


S-4- 17<……… < 23 Boşluğa yazılabilecek en küçük sayı kaçtır?


S-5- 211< …….. < 290 boşluğa yazılabilecek en büyük ve en küçük doğal sayıların farkı kaçtır?


S-6- 459< ….. < 887 Boşluğa yazılabilecek en büyük sayı ile en küçük sayılanın toplamı kaçtır?


S-7- 67> ………> 60 Boşluğa yazılabilecek TEK doğal sayıları yazın.


S-8- 58 > ……> 45 Boşluğa yazılabilecek ÇİFT doğal sayıları yazın.


S-9- 456 < …… < 674 Boşluğa yazılabilecek en küçük tek sayı kaçtır?



S-10- 300 > …….> 897 boşluğa yazılabile
cek en büyük ve en küçük çift sayının toplamı kaçtır?



S-11- 24 > ……..> 33 boşluğa yazılabile
cek çift sayıların toplamı kaçtır?


S-12- 76>…….>55 Boşluğa yazılabilecek tek sayıların toplamı kaçtır?



Sizde defterinize 10 tane örnek yapın.
Örnek: ( 2 + 5 ) X 4 = Önce parantez içini yapın 2+5 = 7 sonra 7X4 = 28 Şeklinde..
S-1- Aşağıdaki işlemleri yapın.
( 4 X 3 ) + 11 – 13 =


56 + ( 7 X 6 ) =


23 + 345 + 67 — ( 45 X 3 ) =


(2 X 12 ) — ( 2 + 12) =


300 — ( 34 X 3 ) =


S-2- Suzan’ın yaşı Faysal’ ın yaşının 2 katı
dır.Faysal’ın yaşı 6‘nın 3 katından 2 eksiktir.Suzan ile Faysal’ ın yaşları toplamı kaçtır?





S-3- Zeyno 192 şekerin yarısını Didem’e, kalanların yarısını Dilan’a, kalanların yarısını da Şilan’a veriyor.Zeyno’nun kaç şekeri kaldı?





S-4-Alibaba’nın çiftliğinde koyunlar ve tavuklar var.Hayvanların ayaklarını 450 olarak sayıyor.220 tane koyunu olduğuna göre kaç tane tavuğu var?




S-5- Merve 12 yıl önce 35 yaşındaydı.Faysal 7 yıl sonra 43 yaşında olacak.İkisinin 3 yıl sonraki yaşları toplamı kaçtır? Yapamazsın boşuna uğraşma!!!!!!!

Atatürkün Yaptıgı Devrimler


Siyasal Alanda Yapılan İnkılaplar:
Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
Cumhuriyet’in İlanı (29 Ekim 1923)
Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)
Hukuk Alanında Yapılan İnkılaplar:
Teşkilatı Esasiye Kanunu (1921)
1924 Anayasası
Şeriyye Mahkemelerinin Kapatılması (1924)
Medeni Kanunun Kabulü (1926)
Türk Ceza Kanunu (1926)
Mecellenin Kaldırılması (1924-1937)
Eğitim ve Kültür Alanında Yapılan İnkılaplar:
Millet Mekteplerinin Açılması (1928)
Öğretimin Birleştirilmesi (1924)
Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun (1926)
Medreselerin Kapatılması (1926)
Güzel Sanatlarda Yapılan Yenilikler (1928)
Harf Devrimi (1928)
Türk Tarih Kurumu’nun Kurulması (1931)
Türk Dil Kurumu’nun Kurulması (1932)
Üniversite Reformu (1933)
Ekonomik Alanda Yapılan İnkılaplar:
İzmir İktisat Kongresi (17 Şubat 1923)
Aşar(Öşür) Vergisinin Kaldırılması (17 Şubat 1925)
Çiftçinin Özendirilmesi(1925)
Örnek Çiftliklerin Kurulması (1925)
Tarım Kredi Kooperatifleri’nin Kurulması (1925)
Kabotaj Kanunu (1 Temmuz 1926)
Sanayi Teşvik Kanunu (28 Mayıs 1927)
1-I. ve II. Kalkınma Planları (1933, 1937)
2-Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün Kurulması (1933)
3-Ticaret ve Sanayi Odalarının Kurulması (1935)
Sağlık Hizmetleri Alanında Yapılan reformlar
Toplumsal Alanda Yapılan İnkılaplar:
Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması (30 Kasım1925)
Kılık ve Kıyafette Değişiklik (1925-1934)
Takvim, Saat ve Ölçülerde Yapılan Değişiklikler (1925-1935)
Soyadı Kanunu (21 Haziran 1934)
Türk Kadınının Medeni ve Siyasi Haklarına kavuşması (1926-1934)
Şapka kanunu (25 Kasım 1925)

_________________________________________________________

Dil Devrimi ;
1 Kasım 1928'de Latin esasından alınan harfler, (Türk dilinin özelliklerini belirten işaretlere de yer vererek) "Türk harfleri" adıyla 1353 Sayılı Kanunla kabul edilmiştir. Yazı dilinde kullanılan Arap harflerinin yerine Türk harflerinin alınmasını ifade eden Harf Devrimi yapılmıştır. Arap harflerinin Türkler tarafından kullanılması, İslamiyet'in kabulünden sonra başlamış ancak bu harfler, Türk diline hiç bir zaman uyamamıştır. Türkçe, Arap harfleri ile kolay yazılıp okunamıyordu. Harf İnkılabının hedefi, okuyup yazmayı kolaylaştırmak ve yaymak, modern öğretim ve eğitimin gerçekleşmesini sağlamaktı. Harf İnkılabının ilk adımı, 20 Mayıs 1928'de 1288 sayılı kanunla, Arap rakamlarının kullanılmasına son verilerek, uluslararası rakamların kabulü ile başlamıştı.
Atatürk, 9 Ağustos 1928 gecesi İstanbul'da Sarayburnu Parkı'nda düzenlenmiş bir şenlik sırasında, Harf Devrimini halka duyurmuştur; "Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Arkadaşlar, bizim güzel ahenkli, zengin lisanımız (dilimiz) yeni Türk harfleri ile kendini gösterecektir. Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulunduran, anlaşılmayan ve anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak mecburiyetindeyiz. Lisanımızı muhakkak anlamak istiyoruz. Bu yeni harflerle behemehal pek çabuk bir zamanda mükemmel bir surette anlaşacağız ki, Milletimizin yazısıyla kafasıyla bütün medeniyet aleminin yanında olduğunu gösterecektir. Vatandaşlar, yeni Türk harflerini çabuk öğreniniz. Bütün millete, kadına, erkeğe, köylüye, çobana, hamala, sandalcıya öğretiniz" demiştir. Harf Devrimi, büyük bir tarihi olaydır. Çünkü, sosyal, kültürel ve siyasi alanda geniş yankıları olmuştur.
1 Kasım 1928'de Latin alfabesine dayalı yeni Türk Alfabesinin kabulünden sonra, 24 Kasım 1928'de yayımlanan Millet Mektepleri Talimatnamesi gereğince, yurdun her köşesinde Millet Mektepleri açılmış, halka yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir. Atatürk bu çalışmalara "Millet Mektepleri Başöğretmeni" sıfatıyla katılmıştır.

Kılık Kıyafet ;
Atatürk, 23 Ağustos 1925'te Kastamonu ve İnebolu'ya yaptığı seyahatlerde şapkayı halka göstererek giysi devriminin ilk işaretini verdi. "Biz her nokta-i nazardan medeni insan olmalıyız. Fikrimiz, zihniyetimiz, tepeden tırnağa kadar medeni olacaktır. Medeni ve beynelmilel kıyafet milletimiz için layık bir kıyafettir onu giyeceğiz." diyen Büyük Atatürk, 27 Ağustos 1925'te de İnebolu'da "Turan kıyafetini araştırıp ihya eylemeye mahal yoktur. Medeni ve beynelmilel kıyafet bizim için, çok cevherli milletimiz için layık bir kıyafettir." diyerek, medeni yaşayışa uyan kıyafetin kabulü gerekliliğini belirtmiştir. Atatürk'ün uyarması üzerine daha 25 Kasım 1925 tarih ve 671 Sayılı Şapka Kanunu çıkmadan önce vatandaşlar şapkayı giymiş ve bu yenilik, medeni kıyafet değişimi olarak halk arasında iyi karşılanmıştı. Bundan sonra, cüppe ve sarık giymek yasaklanmış, bu kıyafetleri giyme hakkı yalnız din adamlarına tanınmıştı.

Tevhidi Tedrisat Kanunu ;
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim birliği bir sistem olarak benimsenmiş bulunmaktadır. Yeni Türkiye'nin kültür hayatında çok önemli bir aşamayı başarıya ulaştıran Tevhid-i Tedrisat Kanunu, aslında büyük bir kültür hamlesidir. Eğitimin birleştirilmesi ile, özellikle 19. yüzyıl sonlarından beri Türkiye eğitiminde görülen medrese ve okul (mektep) diye devam eden ikililiğe son verilmiştir. "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" ile öğretim ve eğitim birliği sağlanarak milli kültür birliğine yönelmek istenmiştir. Öğretim ve eğitime milli ve laik bir karakter veren Tevhid-i Tedrisat Kanunu, milli gelişme tarihinde daima büyük yer tutacak bir inkılabın da adı olmuştur.
3 Mart 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat Kanunu, öğretim ve eğitimin birliğini sağlamakla beraber medreselerin de kaldırılmasını sağlamıştır. Keza 3 Mart 1924 tarihli, Şer'iye ve Evkaf Vekaletlerinin kaldırılmasına dair kanunla da, vakıfların bağlı bulunduğu vekalet (bakanlık) kaldırıldığından ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun üçüncü maddesi ile de Şer'iye ve Evkaf Vekaleti bütçesinde mektepler (okullar) ve medreseler için ayrılan ödenek Maarif Vekaletine (Milli Eğitim Bakanlığına) devredildiğinden, medreselerin kaderini tayin Maarif Vekaletine bırakılmıştır.

2 Mart 1926'da kabul edilen, "Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun" Tevhid-i Tedrisat (Öğretimin Birleştirilmesi) Kanunun ilkelerinin ışığı altında eğitim hizmetlerini düzenlemiştir. Devletin izni olmadan hiç bir okulun açılmayacağını öngören Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun aynı zamanda çağdışı bütün derslerin okul müfredat programlarından kaldırılmasını da sağlamıştır.

Yeni Harflerin Kabulü ;
1 Kasım 1928'de Latin esasından alınan harfler, (Türk dilinin özelliklerini belirten işaretlere de yer vererek) "Türk harfleri" adıyla 1353 Sayılı Kanunla kabul edilmiştir. Yazı dilinde kullanılan Arap harflerinin yerine Türk harflerinin alınmasını ifade eden Harf Devrimi yapılmıştır. Arap harflerinin Türkler tarafından kullanılması, İslamiyet'in kabulünden sonra başlamış ancak bu harfler, Türk diline hiç bir zaman uyamamıştır. Türkçe, Arap harfleri ile kolay yazılıp okunamıyordu. Harf İnkılabının hedefi, okuyup yazmayı kolaylaştırmak ve yaymak, modern öğretim ve eğitimin gerçekleşmesini sağlamaktı. Harf İnkılabının ilk adımı, 20 Mayıs 1928'de 1288 sayılı kanunla, Arap rakamlarının kullanılmasına son verilerek, uluslararası rakamların kabulü ile başlamıştı.
Atatürk, 9 Ağustos 1928 gecesi İstanbul'da Sarayburnu Parkı'nda düzenlenmiş bir şenlik sırasında, Harf Devrimini halka duyurmuştur; "Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Arkadaşlar, bizim güzel ahenkli, zengin lisanımız (dilimiz) yeni Türk harfleri ile kendini gösterecektir. Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulunduran, anlaşılmayan ve anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak mecburiyetindeyiz. Lisanımızı muhakkak anlamak istiyoruz. Bu yeni harflerle behemehal pek çabuk bir zamanda mükemmel bir surette anlaşacağız ki, Milletimizin yazısıyla kafasıyla bütün medeniyet aleminin yanında olduğunu gösterecektir. Vatandaşlar, yeni Türk harflerini çabuk öğreniniz. Bütün millete, kadına, erkeğe, köylüye, çobana, hamala, sandalcıya öğretiniz" demiştir. Harf Devrimi, büyük bir tarihi olaydır. Çünkü, sosyal, kültürel ve siyasi alanda geniş yankıları olmuştur.
1 Kasım 1928'de Latin alfabesine dayalı yeni Türk Alfabesinin kabulünden sonra, 24 Kasım 1928'de yayımlanan Millet Mektepleri Talimatnamesi gereğince, yurdun her köşesinde Millet Mektepleri açılmış, halka yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir. Atatürk bu çalışmalara "Millet Mektepleri Başöğretmeni" sıfatıyla katılmıştır.

Cumhuriyetin İlanı ;
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1 Kasım 1922'de aldığı tarihi kararında, saltanata son vermiştir. Bu tarihi kararın da açık bir belirtisi olarak, 1921 Anayasası ile yeni siyasal rejime geçilmiştir. Ancak, Cumhuriyet resmen ilan edilmemiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1 Nisan 1923'te seçimlerin yenilenmesine karar vermiş ve yeni kurulan Meclis, Lozan'da elde edilen antlaşmayı onaylamıştır. Lozan Barış Antlaşması'nın kabulü ve 6 Ekim 1923'te Türk Ordusunun İstanbul'a girmesi ile Türk vatanının bütünlüğü gerçekleşmiş ve böylece bir devir kapanmış ve yeni bir devir açılmıştır. Siyasal rejimin 23 Nisan 1920'den itibaren kaydettiği gelişmelere uygun devlet şeklini bulmak da bir zorunluluk haline gelmiştir.

Cumhuriyet'in Kabulü 25 Ekim 1923 günü gelişen bir kabine bunalımı, Büyük Millet Meclisi'nde çalışma güçlüğünü ortaya çıkardı. 28 Ekim 1923 günü akşamına kadar kabine kurulamaması üzerine, Gazi Mustafa Kemal Paşa, Çankaya köşkünde yemek sırasında arkadaşlarına; "Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz" diyerek görüşünü açıklamıştır. 29 Ekim günü Halk Fırkası Meclis Grubunda, Bakanlar Kurulunun oluşturulması konusunda tartışıldı. Sorun çözülemeyince, Gazi Mustafa Kemal Paşa'dan düşüncelerini açıklaması istendi. Mustafa Kemal Paşa, bunalımdan çıkış yolunu Anayasanın değiştirilmesi zorunluluğu ile açıkladı. Cumhuriyetin ilanını hedefleyen tasarıyı da grubun bilgisine sundu.

Grupta cereyan eden uzun müzakereler sonunda, Cumhuriyetin ilanı kabul edildi. Parti Grubu'ndan sonra, Meclis toplanarak hazırlanan kanun tasarısını aynen kabul etti. "Yaşasın Cumhuriyet" sesleri arasında gece saat 20.30'da Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyetin ilanı 1921 tarihli Anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesine dair 364 No.'lu Kanunun kabulü ile olmuştur. Bu kanunla, Anayasanın 1, 2 , 4, 10, 11 ve 12'nci maddeleri önemli ölçüde değiştirilmiştir. Bu önemli değişiklikler, 29 Ekim günü yapılmış ve aynı gün, Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılarak, Gazi Mustafa Kemal Paşa oybirliğiyle yeni Türk Devletinin ilk Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Soyadı Kanunu ;
Kişinin soyadının bulunmaması toplum hayatında karışıklara neden oluyordu. Ayrıca bu durum toplumsal ilişkiler bakımından da bir eksiklikti. Soyadı yerine kullanılan baba adı, doğduğu memleketin adı ve kullanılan lakaplar, soyadının toplumsal ilişkilerdeki rolünü oynayamıyordu.
21 Haziran 1934'te çıkarılan 2525 sayılı Soyadı Kanunu ile her vatandaşın öz adından başka bir de, soyadı taşıması zorunlu kılındı. Soyadları Türkçe olacaktı. Rütbe, memurluk, yabancı ırk ve millet adları ile ahlaka aykırı ve gülünç kelimeler soyadı olarak kullanılmayacaktı.
Soyadı kanununun kabulünden sonra 24 Kasım 1934 yılında 2258 Sayılı Kanunla, TBMM Türk milletinin bir şükran ifadesi olarak, Gazi Mustafa Kemal Paşaya Atatürk soyadını vermiştir.
1934 yılında çıkarılan diğer bir kanunla da; "Ağa, Hacı, Hafız, Hoca, Molla, Efendi, Paşa" gibi, eski toplum zümrelerini belirten unvanlar kaldırılmıştır. Aynı kanunla yurt savunmasında, Milli Mücadelede gösterilen başarılar karşılığı verilen madalyalar dışında, eski Osmanlı idarecilerinin verdiği tüm nişan ve rütbeleri taşımak da yasaklanmıştır.

Ölçüler ve Takvim ;
1 Nisan 1931 tarihinde çıkarılan 1782 Sayılı Kanunla, eski ağırlık ve uzunluk ölçüleri değiştirilmiş; arşın, endaze, okka, çeki gibi hem belirli olmayan hem de bölgelere göre değişen eski ölçüler kaldırılmıştır. Medeni ölçü sayılan onlu yönteme uygun, metre ve kilogram gibi uzunluk ve ağırlık ölçüleri kabul edilmiştir. Uzunluk ve ağırlık ölçülerinde yapılan bu değişiklikler, ülkede ağırlık ve uzunluk ölçülerinde tek bir sistemin uygulanmasını sağladığı gibi uluslararası ticari ilişkilerde de yararlı olmuştur.
Takvimde Değişiklik
Ayın hareketlerine göre ayları gösteren, saat, rakam ve tatil günleri, gerek memleketin iç hayatında, gerekse dünya ile olan ilişkilerimizde büyük güçlük çıkartıyor, çalışma hayatımızda karışıklıklara neden oluyordu. 26 Aralık 1925 tarihinde kabul edilen kanunlarla Hicri ve Rumi takvim kaldırılarak yerine Miladi takvim, alaturka saat yerine de uluslararası saat kabul edildi. 20 Mayıs 1928'de de uluslararası rakamlar yasallaştı.
Hafta tatili olarak kabul edilen cuma yerine, pazar gününün resmi hafta tatili günü olması ise, 1935'te çıkarılan bir kanunla sağlanmıştır.

Halifeliğin Kaldırılması ;
1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılması ile, Sultan-Halife gibi, çifte görevi olan Osmanlı hükümdarının elinden egemenlik hakları, devlet yetkileri alınmıştı. Eski Osmanlı hükümdarına sadece, dini başkanlık yetkiler tanınmıştı. Hükümet, TBMM'nin seçtiği Halife Abdülmecid Efendi'den, sadece Müslümanların Halifesi ünvanını kullanmasını, gösterişli hareketlerde bulunmamasını istemişti. Abdülmecid, halife seçildikten sonra kendisine verilen talimata aykırı olarak, "Halife-i Müslimin" ünvanından başka sıfat ve ünvanlar taşıyarak, Cumhuriyet hükümetinin talimatı dışına çıkmıştır.
Bazı politikacılar ise; "Hilafet aynı hükümettir, hilafetin hukuk ve görevini iptal etmek hiç kimsenin hiç bir meclisin elinde değildir" diyerek, Halife'yi, Padişah gibi yaşatmak istiyorlardı. Bu durum halifelik kurumu hakkında bir an önce önlem alınmasını gerektiriyordu. Fakat Gazi Mustafa Kemal Paşayı halifeliğin kaldırılması için zorlayan önemli sebep, Halife mevcut oldukça Türkiye'de yapılması zorunlu olan sosyal ve laik karakterdeki devrimlerin yapılamayacağı idi.

3 Mart 1924 tarihli, "Hilafetin ilgasına ve Hanedan-ı Osmaniye'nin Türkiye Cumhuriyeti memalik-i hariciyesine çıkarılmasına dair kanun"la hilafet kaldırılmıştır. Böylece, yeni Türkiye önemli bir adım daha atmıştır. Hilafetin kaldırılmasının Türkiye'de ve dünyada geniş yankıları olmuştur. Hilafetin kaldırıldığı 3 Mart 1924 günü, bir diğer kanunla da Şer'iye ve Evkaf Vekaleti (Bakanlığı) kaldırılmıştır. Şer'iye ve Evkaf Vekaleti'nin kaldırılması sonucu, bu vekalet tarafından yönetilen okullar ve medreseler de kaldırılmıştır. Ayrıca aynı gün, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye vekaleti de kaldırıldı. Böylece ordu siyaset çatışmasının da önüne geçilmiş oldu. Tevhid-i Tedrisat kanunu da o gün kabul edilmişti.

Milli Eğitim ;
Atatürk, zaferden sonra, yeni Türkiye'nin kurulmasının eğitime dayandığı, en önemli ve en onurlu görevin eğitim işleri olduğu ve milli eğitim işlerinde kesinlikle başarıya ulaşılması gerektiği inancını taşıyordu. Her gittiği yerde, katıldığı toplantıda, eğitimin temel ilke ve hedeflerini ortaya koymuş, cehaletin eğitim yoluyla ortadan kaldırılabileceğini belirtmiş, öğretmenleri yüceltmiştir.
Daha Kurtuluş Savaşı yıllarında, Sakarya Savaşı'nın hazırlıkları sırasında Atatürk 16 Temmuz 1921'de bir Maarif Kongresi topladı. Bu kongrede Türkiye Milli Eğitim işlerinin bir programını hazırlamak amacıyla, milli kültürün önemini belirtmiş ve milli eğitim sisteminin gereğinden söz etmiştir. "Şimdiye kadar takip olunan tahsil ve terbiye usullerini milletimizin tarihi tedenniyatında (gerilemesinde) en mühim bir amil olduğu kanaatindeyim. Onun için bir milli terbiye programından bahsederken, eski devrin hurafatından ve evsaf-ı fıtriyemizle hiç de münasebeti olmayan yabancı fikirlerden şarktan ve garptan gelebilen bilcümle tesirlerden uzak, seciye-i milliye ve tarihimizle mütenasip bir kültür kastediyorum. Çünkü deha-yı millimizin inkişaf-ı tammı ancak böyle bir kültür ile temin olunabilir."

SALTANATIN KALDIRLMASI ;
Mudanya Mütarekesi'nden sonra, Lozan Barış Konferansı için hazırlıklar başlayınca, Osmanlı Hükümeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti yanında konferansa katılmak arzusunda olduğunu bildirdi. İtilaf Devletleri'nin, hala İstanbul'da bir hükümet tanımak ve onu da Türkiye ile birlikte konferansa çağırmak istemeleri ve bu hükümetin de, delegeleri beraberce seçmek için Büyük Millet Meclisi'ne başvurması, Mustafa Kemal Paşa'yı harekete geçirdi.
Sadrazamı Tevfik Paşa'nın barış konferansında görüş ve sözbirliği, Büyük Millet Meclisi Başkanlığına çektiği telgraf, Mecliste tepkiyle karşılandı. Gerek Mustafa Kemal Paşa'nın, 24 Nisan 1920 tarihli önergesinde ve gerekse 20 Ocak 1921 tarihli Anayasada egemenliğin millette olduğu ilan edilmişti.

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve pek çok milletvekilinin ortak teklifi 30 Ekim 1922 günü TBMM'de görüşülmeye başlandı. Önergede Saltanatın kaldırıldığı belirtiliyordu. Saltanatla birleşmiş olan "halifelik" ise ondan ayrılacaktı. Ateşli görüşmeler sırasında şu düşüncelerin Meclis Genel Kuruluna hakim olduğu görüldü: Saltanat, Halifelikten ayrılsın ve kaldırılsın. Halifeyi biz seçelim; -Saltanat ve Halifelik birbirinden ayrılamaz. Bu nedenle, eğer Saltanat kaldırılırsa Halifelik de kalkmış olur ki, böyle bir durum düşünülemez. Görülen şuydu: Başta Hüseyin Rauf (Orbay) Bey ve Refet (Bele) Paşa gibi, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın yakın arkadaşlarının bulunduğu bir grup, Halifeliğin Saltanattan ayrılamayacağını ileri sürüyorlardı. Saltanatın kaldırılması hakkında kanun tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Karma Komisyonunda görüşülürken, hilafetle saltanatın ayrılamayacağı düşüncesi ileri sürüldü. İlk grubun içinde bulunanlar ise böyle bir ayrımın mümkün olduğunu belirtiyorlardı. Mustafa Kemal Paşa söz alarak, tarihsel ve bilimsel açıklamalarda bulunarak, yüksek sesle şunları söyledi: "Hakimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye, ilim icabıdır diye müzakereyle, münakaşa ile verilemez. Hakimiyet, saltanat kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları zorla Türk Milletinin hakimiyet ve saltanatına vaziülyed olmuşlardı (zorla el koymuşlardı). Bu tasallutlarını altı asırdan beri idame eylemişlerdir. Şimdi de, Türk milleti bu mütecavizlerin hadlerini ihtar ederek, hakimiyet ve saltanatını isyan ederek kendi eline bilfiil almış bulunuyor. Bu bir emrivakidir. Mevzubahis olan, millete saltanatını, hakimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız meselesi değildir. Mesele zaten emrivaki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu behemehal olacaktır. Burada içtima edenler (toplananlar) Meclis ve herkes meseleyi tabii görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usulü dairesinde ifade olunacaktır. Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir."

Mustafa Kemal Paşa'nın bu çok önemli ve tarihi konuşması sonunda, Karma Komisyon'da, görüşülen teklif hemen kabul edilmiş ve ivedilikle Genel Kurulda görüşülerek, 1 Kasım 1922'de 308 Numaralı karar olarak benimsenmiştir. Yeni Türkiye'nin yeni temellerinin de bir ifadesi olan bu karar ile, hilafet ve saltanat birbirinden ayrılmış, saltanat kaldırılmıştır. Ertesi gün, TBMM, Osmanlı veliahdı Abdülmecid Efendi'yi halife seçmiştir. Böylece, çok önemli bir gelişme sağlanmıştır. TBMM'nin Saltanatı kaldırma kararı, İstanbul Hükümeti tarafından da benimsenmiştir. Hükümet istifa etmiştir. Devir ve teslim işlerine derhal başlanmıştır. Bu tutum, Saltanatın kaldırılmasının beklendiğini de gösterir. Saltanatın kaldırılma kararı üzerine, 17 Kasım 1922'de Sultan Vahidettin, İngiltere himayesine sığınarak Malaya zırhlısı ile yurdu terketmiş ve Malta'ya gitmiştir. Oysa Osmanlı tarihinde hiçbir padişahın düşmana sığınmak gibi bir tutum içine girdiği görülmemiştir

Tekke ve Zaviyeler ;
Osmanlı toplum ve eğitim hayatında önemli bir yere sahip olan tekke ve zaviyeler zamanla yozlaşmış ve toplumsal alanda bölünme ve gruplaşmalara sebep olmuştu. Uygar ve ileri bir millet olma amacını güden toplumumuz için tekke, zaviye, türbe ve tarikat gibi engeller kaldırılması zorunlu kurumlardı. Atatürk, Kastamonu'da 30 Ağustos 1925'te söylediği bir nutukta türbelerin, tekkelerin ve zaviyelerin kapatılmasının ve tarikatların kaldırılmasının işaretini vermiştir; "Ölülerden medet ummak, medeni bir cemiyet için, şindir(lekedir). Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır." 30 Kasım 1925 tarih ve 677 sayılı kanunla tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması kabul edilmiş ve birtakım unvanların kullanılması yasaklanmıştır. Kanun, bütün tarikatlarla birlikte, şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, gaipten haber vermek ve murada kavuşturmak amacıyla muskacılık gibi, eylem, unvan ve sıfatların kullanılmasını, bunlara ait hizmetlerin yapılmasını ve bu unvanlarla ilgili elbise giyilmesini de yasaklamıştır.