Atatürk'ün kişisel özelliklerini anlatan şiirler

Yazar: Admin Tarih: 00:12 Kategori: , , , Yorum: Yorum Yap

Atatürk'ün bütün kişisel özellikleri ve kişisel özellikleriyle ilgili şiirler
İDEALİSTLİĞİ
VATAN SEVERLİĞİ
HAKİKATİ ARAMA GÜCÜ
SABIR ve DİSİPLİN ANLAYIŞI
İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ
AÇIK SÖZLÜLÜĞÜ
MANTIKLILIĞI
ÇOK CEPHELİLİĞİ
EĞİTİMCİLİĞİ
YÖNETİCİLİĞİ
''ŞİİRLER AÇIKLAMANIN ALTINDADIR''

Atatürk’ün kişisel özellikleri: Atatürk, vatan ve millet sevdalısı büyük bir vatan sever, tüm dünyada takdirle karşılanmış bir lider, savaş alanlarında vermiş olduğu taktiklerle bir savaşın kaderini değiştirecek kadar askeri bir deha olduğu gibi, her zaman doğruyu söylemekten çekinmeyen, sabırlı, ileri görüşlü, eğitimciliği ve yöneticiliği çok iyi bilen, disiplinli bir insandı.
Vatan severliği : Milli mücadele ve öncesinde ülkesi için her şeyini feda etmiş bir vatan aşığı, cepheden cepheye koşarak destansı zaferlerin kahramanı olmuş eşsiz bir askerdi.
Hakikati arama gücü : Hakikatı yani gerçeği aramada asla kulaktan dolma bilgilere inanmaz, aklın ve bilimin kabul ettiği şeyleri savunurdu. “Akıl ve mantığın halledemeyeceği mesele yoktur.” derdi. Bilime büyük önem verir, hurafeci yaklaşımları asla kabul etmezdi.
İdealistliği: Kurtuluş Savaşı sonrası her yönden geride olan bir milleti, dünya devletleri ile yarışır bir seviyeye getirebilmek için, ülkesini hep ileriye götürecek atılımların ve yeniliklerin yapılmasında büyük çaba sarf etmesi ile her şeyin en güzelini hedeflemiştir.
Sabırlı oluşu : Atatürk, bir şeye karar vermeden önce hiçbir zaman acele etmez, yeri ve zamanı geldiği zaman hareket ederek sabırlı olduğunu gösterirdi.
Açık sözlülüğü: Atatürk her zaman açık sözlü olmayı tercih ederdi. Doğruyu söylemekten asla çekinmezdi. Bunu da şu sözüyle kendisi doğrulamaktadır. “Ben düşündüklerimi daima halkın önünde söylemeliyim, yanlışım varsa halk beni tekzip eder”
İleri görüşlülüğü: Çanakkale savaşları sırasında düşmanın nereden çıkarma yapabileceğini düşünerek orduya o yönde tedbir aldırması ile adeta savaşın kaybedilebileceği bir anda kazanılmasına sebep olmuştur.
Disiplinli oluşu: Alınacak karalar öncesinde konuyu en ince ayrıntılarına kadar inceler, araştırmalar yapar ve tartışırdı. En sonunda da disiplinli bir şekilde izlemiş olduğu bu yolun sonunda kesin kararını vererek öyle hareket ederdi.

Mantıklı oluşu: Atatürk, devlet işlerinde her zaman mantıklı ve şuurlu hareket etmiş, aklın kabul etmeyeceği maceracı işlere hiçbir zaman atılmamıştır. Aklın ilmin ve mantığın kabul ettiği şeyleri savunmuş “Bizim akıl ,mantık ve zekâ ile hareket etmek en belirgin özelliğimizdir” diyerek devlet ve millet menfaatlerini ilgilendiren konularda mantıklı hareket edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Eğitimciliği: Türk toplumunda harf devrimi yaparak başlattığı eğitim alanındaki yenilikleri ile eğitim ve öğretime büyük önem vermiştir. Bir çok konuda yol gösterici
olarak kitaplar yazmış, eğitim çalışmalarına bizzat katılarak “Başöğretmen” ünvanını almıştır.
Yöneticiliği (Liderlik özelliği): Askerlik hayatında olduğu gibi devlet idaresindeki yönetiminde de kararlı, ne yaptığını bilen, vereceği emirlerin uygulanıp uygulanmadığını sürekli kontrol eden, verdiği kararların uygulanmasını sağlayan, yöneticilik (liderlik) vasıflarının en güzel örneklerini tavır ve konuşmaları ile üzerinde taşıyan bir kişilikti.EĞİTİMCİLİĞİ İLE İLGİLİ ŞİİR

Başöğretmen Atatürk

Bir güneş gibi doğdun
Vatanımın üstüne,
Millet seninle güldü
İlke, devrimlerinle.

İlk okuma yazmayı
Sen öğrettin bizlere,
Bugün erdi milletin
Kültürün zirvesine.

Başöğretmen Atatürk
Yurdun ilk eğitmeni
Emanet aldık senden
Kurduğun Cumhuriyeti.

Birkan Soylu
09.11.2009-Ankara

YÖNETİCİLİĞİ İLE İLGİLİ ŞİİR
Atatürk

Bir Atatürk tanıdım baştanbaşa
Hür fikirli, hür yürekli ve yüce,
Atatürk’üm milletimle baş başa,
Böyle önder kısmet olsun cümleye.

Kılıcı bir elde, ilmi bir elde,
Gündüz masasında, gece düşünde
Ne güzeldir olmak vatan işinde
Atatürk’üm gibi vakti vaktince.

Ordu ordu yeryüzünde destanlar,
Saramaz hiçbiri bizimki kadar,
Son noktada bir büyük Atatürk’üm var;
Şaşmaz güneş gibi yerli yerinde.

Namık İrfan GÖKÇAY
ÇOK CEPHELİLİĞİLİĞİ İLE İLGİLİ ŞİİR
Atatürk

ATATÜRK vatanın yılmaz rehberi,
ATATÜRK Türklüğün ölmez önderi.
ATATÜRK milletin en son lideri,
ATATÜRK dünyada gurur kaynağım.

ATATÜRK 'Ne mutlu türküm' diyendir,
ATATÜRK düşmana dersin verendir.
ATATÜRK ilimdir, Atatürk fendir,
ATATÜRK tekniktir, irfan kaynağım.

ATATÜRK mazlumun hakkın aradı,
ATATÜRK zalime kılıç salladı,
ATATÜRK düşmanın kolun bağladı,
ATATÜRK bayraktır, hürdür kaynağım.

ATATÜRK devrimci, yenilik yolu,
ATATÜRK insandı o hakkın kulu,
ATATÜRK açtırdı türkçe okulu,
ATATÜRK gösterdi ilim kaynağım.

ATATÜRK dünyaya doğmuş bir arslan,
ATATÜRK bir dağdır, sen ona yaslan.
ATATÜRK düşmana azgın bir kaplan,
ATATÜRK İNCE'ye ilham kaynağım.

Sabit İnce
HAKİKATİ ARAMA GÜCÜ İLE İLGİLİ ŞİİR
ATATÜRK ve BİLİM

Bilim, fen ve teknoloji,
En büyük yol gösterici.
Mustafa Kemal ise bunu
Çok önceden bilirdi.

Baktı böyle gitmeyecek,
Bu gidişle ülke çökecek.
Bilime önem verilmezse
Her şey kötüleşecek.

Mustafa Kemal dedi ki:
"En hakiki mürşit
İlimdir, fendir."
Çok da doğru söyledi.
Atatürk ilkeleri

Atatürk ile atıldı istiklalin temeli
Asla gerçekleşmedi düşmanların emeli
Türk evladı bunları bilmeli öğrenmeli
Mutlak öğrenilecek Atatürk ilkeleri

Cumhuriyet tarihin okuyup okutalım
O günlerde savaşan şehitleri analım
Atatürk ulu önder, gönülde yaşatalım
Hep rehberlik edecek Atatürk ilkeleri

Başka izim arama yol çizilmiş bellidir
Cumhuriyet Ata’nın amacı değil midir
Bu ilkelerden sapan ya gafil ya haindir
Candan benimsenecek Atatürk ilkeleri

Yurtta sulh cihanda sulh, Atatürk düşüncesi
Dünyada bir çok lider doğru duydu bu sesi
Bu kutsal mirasın şarttır benimsenmesi
Yurda ışık verecek Atatürk ilkeleri

Atanın çizdiği yol aydınlığı verecek
İstiklale huzura bu yolda yürünecek
Vatan millet sevgisi her gönüle girecek
Türk’e yol gösterecek Atatürk ilkeleri
Yusuf Değirmenci
Mustafa Kemaller Tükenmez

Tükenir elbet,
Gökte yıldız, denizde kum tükenir.
Bu vatan, bu topraklar cömert,
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez,
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez.

Ben de etten kemiktendim elbet,
Ben de bir gün göçecektim elbet.
İki Mustafa Kemal var iyi bilin,
Ben işte o ikincisi, sonsuzlukta
Ruh gibi bir şey, görünmez;
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez.

Hep kardeşliğe, bolluğa giden yolda,
Bilimin, yapıcılığın aydınlığında,
Güzel düşünceler, soyut fikirlerde ben.
Evrensel, yepyeni buluşlarda,
Geriliği kovmuşum ben, dönmez;
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez.

Başın mı dertte, beni hatırla,
Duy beni en sıkıldığın an.
Baştan sona her şeyiyle bu vatan,
Sakın ağlamasın Kasımlarda.
Fatihler, Kânuniler ölmez;
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez.

Halim Yağcıoğlu
HAKİKATİ ARAMA GÜCÜ ile ilgili şiir
Atatürk O

ATATÜRK o, bir MİLLETE can veren.
ATATÜRK o, bölünmez VATAN veren.
ATATÜRK o, hanedan istemeyen.
ATATÜRK o, MİLLET egemen diyen.
ATATÜRK o, rütbelerini söken.
ATATÜRK o, baş koyup da ter döken.
ATATÜRK o, istikamet gösteren..
ATATÜRK o, çağdaşlaşmış bir EREN..
ATATÜRK o, andıkça güzelleşen..
ATATÜRK o, beyinlere yerleşen..
ATATÜRK o, lâyıkı laik eden..
ATATÜRK o, TÜRKLÜĞÜ faik eden..
ATATÜRK o, salt bedeniyle ölen.
ATATÜRK o, gönüllere gömülen.
ATATÜRK o, fânice göçüp giden.
ATATÜRK o, her gün doğan yeniden.
ATATÜRK o, en son sözü söyleyen
ATATÜRK o, ' NE MUTLU TÜRKÜM...' diyen..
ATATÜRK o, ilkesiyle izlenen.

Şiiri Yazan : Alper Kürük
SABIR ve DİSİPLİN ANLAYIŞINI ANLATAN ŞİİR

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Gözlerinde istiklal ışıkları parladı
Atılan her adımda sen varsın büyük Ata’m.
Zorlar kaybolmuş senle, vatan, hürriyet ülkün
İzindedir milletin “Ya istiklal ya ölüm.”

Mondros Mütarekesi Türk’ün karanlık günü
Umut, cesaret ile çıktın Samsun’a doğru.
Samsun’da bir güneştin, coştu bütün yürekler
Temmuzu Erzurum’un kurtuluşu müjdeler.
Alınan kararla birlik, beraberlik dedin,
Fedakar yiğitlerin yüreğinde yeşerdin.
Atatürk’üm dünyanın imrendiği lidersin.

Kurtuluş Savaşı’nda şehit, gazi erlerin
Emsali yok dünyada böylesi neferlerin.
Millet Meclisi kurdun, millet ile yoruldun
Ankara’dan dünyaya Türk adını duyurdun,
Layıksın övülmeye insanlığa öndersin.

Adın andımız bu gün yaşıyoruz seninle.
Tarihte engelleri aşıyoruz seninle.
Aydınlığın güç bize milletçe izindeyiz,
“Türk öğün, çalış, güven” ülkünle sözündeyiz
Ümitli, azimliyiz, imanlı kalbimizle
Rahat uyu sen Ata’m güçlüyüz biz seninle
Kalbimizde yaşarsın, yüreklerde sen varsın.

Ülker Aygün

HAKİKATİ ARAMA GÜCÜNÜ ANLATAN ŞİİR

Atatürk Aydınlığı

Her sabah ışıyan mutlu çabamızda
Bize öyle hız veren o Atatürk aydınlığı
Nice acı günlerin ötesinde yıllardır
Yüreklerimizde kan kadar sıcak yakınlığı

Mavi denizlerde vazgeçilmez özgürlüğün
Onun aydınlığıdır yücelen bayrakta
Çoğaltır gücümüzü inançla yaşamakta
Yırtarak karanlık göklerini tutsaklığın

Büyüdükçe yarınlara mert çocuklarımız
Dirlikte umutla onun aydınlığında
Bir kıvanç ki kıpırdar milyon milyon
Yürür gider yurdumun taşında toprağında

Cevdet ATMACA
Varlık, nr. 561, 1 Kasım 1961, s. 7.

ATATÜRK'ÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜNÜ VE VATAN SEVERLİĞİNİ ANLATAN ŞİİR
"1919-1933"TEN BİR PARÇA

O günlerde bir ünlü ayak bastı Samsun'a,
Yürüdü etrafında ümitler suna suna.
Bu, ateşler içinde geçip gelmiş bir erdi,
Göğsünde toplanmıştı milyonla Türk'ün derdi,
Bu milyonla dert ona veriyordu başka hız,
Yürüdü arkasında genç, ihtiyar, kadın, kız.


O kimdir? Bakışları deniz kadar yumuşak,
Saçı güneşi emmiş bir demet altın başak.
O kimdir? Bir milletin sesi vardı ağzında,
Ondört milyonun nabzı çarpıyordu nabzında.
O kimdir? Geçtiği yer dönüyor gün vurmuşa,
Can veriyor sararmış ota, yaralı kuşa.

O kimdir? Gözlerinde bir tılsım gizleniyor,
Bastığı topraklarda bahar filizleniyor.
Alev saçlı bir volkan bazı bir dağ başında,
Bazı beliriyordu bir damla göz yaşında.
Güneşten birer oktu ondan gelen her emir,
Bu okların altında eriyor dağ, taş, demir
O kimdir? Milyonla Türk birleşip bir tek olmuş,
Yıkılan memlekete kolları destek olmuş.

Öz yurdun içlerinde düşman kurarken pusu,
Bir yandan da yürüdü Halife'nin ordusu.
Birisi gökyüzünden bombalar atıyordu,
Biri elinde salip, biri elinde Mushaf,
İçli dışlı düşmanlar geliyorlardı saf saf.
Bunların karşısında göğsü açık bir azim,
Süngüye, topa karşı diyordu: Zafer bizim!

Bunların karşısında ikişimşekli nazar
Diyordu: Bu topraklar size olacak mezar!
Vatan sürüklenirken bir uçurum ucuna,
Dağılan kuvvetleri topladı avucuna.
Topladı avucuna yıldırımı, şimşeği,
Yoktan var ediyordu Tanrı gibi her şeyi.
Kurşunlar gülle oldu, sopalar süngü oldu,
Sınırlar baştan başa bir çelik örgü oldu.
Şimşek yüklü bulutlar ufku kaplarsa nasıl
Bir süngü ormanıyle dağlar doldu muttasıl.
Bir kale heybeti var vatanın her taşında,
Her işin başında O, her iş O'nun başında


Faruk Nazif ÇAMLIBEL

ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA
Ne bulutlar gitti, ne padişahlardan bir haber geldi.
Kemal Paşa derler bir yiğit vardı.
Bu sefer de millet türkülerle Kemal Paşaya haber saldı.

V

Kemal Paşa, yenilmez yiğit, şanlı komutan!
Savaş girer gibi yetiş bize!
Yetiş bize, çöllerde bile olsan!
İnanç doldur, güç doldur içimize!

Bin kere yurdumuzu kurtaran!
Bir görseydin ağlardın hâlimize!

Kuşun kanadında türküler
Kemal Paşanın gönlüne vardı,
Cevabından önce kendi geldi.

VI

Bir gemi yanaştı Samsuna sabaha karşı
Selâm durdu kayığı, çaparı, takası,
Selâm durdu tayfası

Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
Duman değildi bu!
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.

Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil!
Sarılan anayurda
Kemal Paşanın kollarıydı.

Selâm vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadenizin hâlini görmeliydi.

Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemal Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi.
Erzuruma kadar.

Bu ne inançtı ki, Kemal Paşa
Atının teri kurumadan
Sürüp geldin yeni yeni savaşların peşinde

VII

Bir selâm gibi gitti Erzuruma,
Bin selâm gibi geldi Sivasa Erzurumdan.
Dağlar alçaldı yol vermeğe,
Temizlendi ılkımından karından.

Analar bacılar yola döküldü,
Cephane taşıdı arkasından.
Irmaklar suyundan faydalattı,
Ağaçlar daldasından.

Yer gök inledi bir yol daha
Kurtuluş savaşından.
.............................................
Düşman koymuş meydanları kaçıyordu.

XI

Kattı Kemal Paşanın ordusu düşmanı uğruna
Pişman eti anasından doğduğuna.
Çevirdi Sakarya, çevirdi süvariler,
Veryansın etti topçu,
Veryansın etti piyadeler.


Kattı Kemal Paşanın ordusu sürdü gitti,
Yetiştikçe vurdu düşmana.
Hayın düşman sarhoş gibi sallana sallana
On beş günde İzmiri dar buldu,
Ölen kurtuldu, sağ kalan teslim oldu.

Kaçtı gemiler.
Alnı sargılı, kolu sargılı, boynu sargılı,
Ahmetler, Bekirler, Aliler,
Mahmutlar, Kâzımlar, İsmailler
Peşlerinden yettiler,
Diz çöküp Kordonboyuna
Ta yürekten çekip tetiği
Gemilere yaylım ateş ettiler.

Bu ne inançtı ki, Gazi Paşa!
Atının teri kurumadan
Sürüp gittin yeni yeni savaşların peşinde.

XII

Sana borçluyuz ta derinden!
Çünkü yurdumuzu sen kurtardın,
Hasta, yorgun düşmüştük,
Yaralarımızı iyice sardın.

Yiğittin, inanç doluydun yapıcıydın,
Sanatkârdın, denizler kadar engin;
Kimsenin görmediğini görürdü
Sevgiyle bakan gözlerin.

Dedin ki: Bu millet, bu büyük millet
Yüzyıllar boyunca geri kalmış;
Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz
Her yanından yaralar almış.

Dedin ki: Bir güzel savaşmalı
Kurmak için yeniden;
Bilgiyle, inançla, çoşkunlukla
"Övün, çalış, güven!"

Sana borçluyuz ta derinden!
Işığısın bu yurdun.
Dilimizi, ulusallığımızı öğrettin bize,
Çünkü cumhuriyetimizi sen kurdun.

Hürriyeti sen yaydın içimize,
Halkçıyız dedin halk içinden,
İnançta hür yetiştirdin bizi,
Borçluyuz sana ta derinden!
Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti,
Bu milleti temiz ellerin.
Sana borçluyuz ta derinden
En büyüğü Mustafa Kemallerin!


Cahit KÜLEBİ


Atatürk’üm

Ülkemin üstünde tüten ocaklar
Yanar alev alev diyor ki Türk’üm
Ezanlar okunur hergün, bin yerden
Senin eserindir, ey Atatürk’üm

Yediden yetmişe senin yurdunda
Özgür yaşıyoruz barış sulhunda
Coşkun şelalede, deli ırmakta
Kale burçlarında şanlı bayrakta
Seni görüyorum, ey Atatürk’üm

Sakarya, Kızılırmak, Manavgat’tasın
Akdeniz ufkunda yankılar sesin
Aydın, Manisa’da yörük efesin
İzmir Bel kahvede söylenir türkün
Gözlerin göklerde, ey Atatürk’üm

Bir anıt yükselir Çanakkale’den
Anafartalar’dan, Çimentepe’den
Tarihe sığmayan Mehmetçiklerden
Şehitler dilinde söylenir türkün
Göğsünü germişsin, ey Atatürk’üm

Boy atan ekinler, ormanlar, bağlar
Ilgaz’lar, Ağrılar, sıra Toros’lar
Fabrika, tersane, zırhlı ordular
Çocuk da, çoban da hep senin türkün
Senle bütünleşmiş, ey Atatürk’üm

Sıra dağlar gibi bak orduların
Dört yanı çelikten, ağdır vatanın
Kars, Edirne, İzmir, Ankara, Van’ın
Meriç’ten, Tuna’dan söylenir türkün
Seni selamlıyor, ey Atatürk’üm

Adındır kalplerde hep anıtlaşan
Bütün cihan ile savaştın Atam
Şehit kanlarıyla sulanan vatan
Başkenti derinden atıyor Türk’ün
Senin eserindir, ey Atatürk’üm

Toprak da, deniz de, gökler de senin,
Ülkemin üstünde batmaz güneşsin
Her Türk’ün gönlünde, nefesindesin
Rahat uyu Ata’m, mutludur Türk’ün
Senin eserindir, ey Atatürk’üm

Muharrem Demirbaş


Kurtuluş Savaşı

Kara duman çöktü yurdun başına
Düşmanın emrini dışladı ATAM
Kalleş İngiliz’in yurtta işi ne
Böylece savaşa başladı ATAM

Saldırdı düşmanlar sardı vatanı
Kalleş kurşunları yıktı mekanı
Çağırdı ATAMIZ silah tutanı
Bütün düşmanları fişledi ATAM

Samsundan Sivas’a misyon yüklendi
Yurdun her yerinden canlar eklendi
Düşmanlar şaşırdı kaçtı saklandı
Haini vatanda haşladı ATAM

Kurtuluş savaşı sarınca yurdu
Mehmetçik kalleşe hançeri vurdu
Kurtuldu yurdumuz Murada erdi
Düşmanı göğsünden şişledi ATAM

Yiğitler can verdi Türk sancağına
Huzur geldi yurdun dört bucağına
Sevgi ateşini yurt bucağına
Sevgiyle yakarak besledi ATAM

İffetim namusum canımdır vatan
Damarımda coşan kanımdır vatan
Mutlu yaşanacak günümdür vatan
Bağımsız TÜRKİYE düşledi ATAM

Minnet borcumuz var paşadan ere
Ordumuz nöbette böyledir töre
Cumhuriyet namus düşürmem yere
Özgürlük dersini işledi ATAM

Murat duman der ki; Şehitler verdim
Böylece kurtuldu bu aziz yurdum
Yiğit Kahramana selama durdum
Düşmanı sırtüstü tuşladı ATAM

Atatürk'ün kişisel özelliklerini anlatan güzel bir şiir vatanseveroluşu,mertliğini ve cesaretini anlatan bir şiir Atatürk için

ATATÜRK İÇİN

Tuttun elimizden çıktık sefere,
Kurtardık vatanı, milleti Atam.
Serdik kör denilen talihi yere,
Zaferdir savaşın nimeti Atam.

Dağlar altımızda at oldu bizim.
Sen dedin:-Uyan Türk! Açıldı gözüm.
Sakarya suyundan yununca yüzüm,
Bilindi Türklüğün kıymeti Atam.

Duyarım, dalgalar sahili döğer,
Sen sade bir "Paşa" olaydın eğer
Yine kalbimizde alacaktın yer,
Sensin bu vatanın ziyneti Atam.

Bir eşin varmıydı civanmertlikte?
İyi ettik sana "Ata" dedik te;
Sevgin göğsümüzde, eller tetikte,
Sendin bize Tanrı himmeti Atam

Her Türk olan "Atam" der de tutuşur,
İşitir emrini derdi yatışır;
Kâfi bu teselli ona yetişir;
Sana lâyık olmak niyeti Atam.


Osman ATİLLA
GAZİ'YE TARİH
Onu tarihe sorun, yoktur eminim bir eşi,
O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneş!
Sözü halkın dilidir, gözleri hakkın ateşi,
O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!!

Yurdu sarmıştı karanlık, onu yırtıp atan O.
Soğuyan kanlara bir başka hararet katan O.
Kararan gözleri bir lâhzada aydınlatan O.
O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!

İnkilâp ordusu nur ordusunun rehberidir,
Milletin şehperidir, memleketin şehperidir,
Onu beklerdi vatan bunca zamandan beridir,
O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!

Ayrılıp Çankaya'dan Hazreti Gazi geliyor,
Saçının huzmesi zulmetleri ok ok deliyor,
Şehre kalbindeki tarihi alıp yükseliyor:
"Bu güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!"


Yusuf Ziya ORTAÇ





Bir Adım Bağımsızlık-Bir Adım Mustafa Kemal

- ‘İstiklal-i tam
benim karekterimdir.’
Mustafa Kemal

Güç verdi yeniden
Bitmiş-tükenmiş Türkeli’ne
Umut verdi
Işık verdi
Ses verdi
Sesimize

Bir kez daha seslendi
Amasya’da
Sivas’ta
Erzurum’da
hepimize

Güveniyordu budun’una
Güveniyordu kendisine

Çakınlar çakardı beyninde
Ve en önde o giderdi
Komutan değil
Sanki bir erdi

Gök gözlü kurt bakışlı
Bir subay
Ve bir budun ölüme koştu
Ardında alay alay

‘Ya ölüm dedim ya istiklal
Bir adım bağımsızlık
Bir adım Mustafa Kemal.’

İstiklal-i tam
Benim karekterimdir
Kurtuluş benim
düşüncem
göz ışığım
alın terimdir

Bir tek andımız vardı
Dağ-taş-orman-arı-çiçek
Kadın-erkek-genç-yaşlı
Ya ölüm dedik ya istiklal

Bir yiğit dikildi karşımıza
Ben varım dedi
Ardımda bir budun var
Geleceği görüyorum ak
Türkeli’nin geleceği parlak

Bağımsızlık
Bir türkü olur dolanır
Türkün dudaklarında
Ekitler yeşerir yeniden
Türkeli topraklarında

Daha durmaz bu yürüyüş
Devirir gider çağları
Dağlar koynunda saklar
Yıldızlar yolunu çizer
Bir bağımsızlık türküsü
Bir anda Türkeli’ni gezer
Al bayrak dalganır
Bağımsızlık burçlarında

Yarın Türkeli’min her burcunda
Bayrağım dalgalanır al-al
Bir adım bağımsızlık
Bir adım Mustafa Kemal
Nihat Yücel



Atatürkün kişisel özelliklerinden vatan sevgisi ile ilgili güzel bir şiir

ATATÜRK
Türk'ü ölümden
Odur kurtaran
Odur yeniden
Türklüğü kuran.

Yaptığı ordu
Düşmanı kovdu.
Ulusu, yurdu
Odur yaratan.

Türk'ün dileği
Onun ereği.
Yüce yüreği
Türklüğe vatan.

Bu memleketi,
Cumhuriyeti
Canıyle etti
Bize armağan.

Atamızsın sen,
Adımız senden.
Yürür izinden
Sana inanan.

Ülküm yürüsün,
Türklük büyüsün
Sen Atatürk'sün
Ey yüce Başkan!


Hasan Ali YÜCEL





Atatürk'ün ileri görüşlülüğü ile ilgili bir şiirler

AĞIT
Yok gayri bizlere uyku dünek vay
Kime bel bağlayak kime dönek vay
Vay amansız ecel alçak felek vay

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağyasın gayrı

Ağla gözüm ağla yaşlar dil olsun
Kurumuş dereler baştan sel olsun
Çiçek kara açsın çayır kül olsun

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı

En büyük en güzel en yiğit kayıp
Dereler denizler çağlar ağlayıp
Rabbim de gözyaşı dökmezse ayıp

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı

Her gittiği yerde o şan verirdi
Aslan bakışını görse erirdi
Kaşları yeleden nişan verirdi

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı

Bakışları şimşek gibi çakardı
Yarını görürdü düne bakardı
Kürsüye çıktı mı, arşa çıkardı

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Her belâyı önler arda atardı
Dermandı her dalda hemen yeterdi
Babamızdı elimizden tutardı


Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Kaybını yıldızlar bile bileler
Kırıla kanatlar sola yeleler
Kurt kuş duyup cenazene geleler

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Millet Atan gitti başın sağ olsun
Ölümü devr açsın yeni çağ olsun
Dağlar birer birer yanar dağ olsun

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı

Gitti her ocağın söndü alevi
Yeryüzü dediğin bir ölü evi
Cihan türbe olsa almaz o devi

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Dönmüş denizler gözyaşı taşına
Dünya ortak çıkmış Türk'ün yasına
Her evden bir ölü çıkmışcasına

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Gökler ağıtlardan titriyor kat kat
Düştü üstümüze gerilen kanat
Onsuz dünya yarım, insanlık sakat


Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı

O hep dolu tuttu boş atmadıydı
Söz verince yaptı aldatmadıydı
On beş yıl tek burun kanatmadıydı
Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Bizdendi sevinci bizdendi derdi
Biz uyurduk o bizleri beklerdi
Uyudu nöbeti bizlere verdi


Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Kuru yapraklara benzedik bu güz
Her göz kan içinde sapsarı her yüz
Milyonlarız bir babadan öksüzüz

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Gök düşsün toprağa toza belensin
Mezarına gece yıldız elensin
Şehitler doğrulsun nöbet dolansın

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı

Dünya hem kahr olur hem onu gömer
Yıldızlar kandildir semalar kemer
Sus boğulayazdın sus Aşık Ömer

Türklük yüreğini dağlasın gayrı
Cihan da bizimle ağlasın gayrı


Behçet Kemal ÇAĞLAR

ATAM
Bir yüz tanıdım ruhuma nakşoldu zamanla,
Bir yüz ki bütün hatları şimşekle doluydu,
Ben yalnız onun resmine daldım heyecanlı,
Benden çocuğum yalnız onun şi'rini duydu.
Bir hüzne bürünmüştü cenazeyle düğünler,
Bir damla yaş olmuştu denizler gözümüzde.
Hasretle bakarken gecenin rengine günler,
Seyretti yanan gözleriniz fecri o yüzde.

Tarih onun emriyle kımıldandı yerinden,
Birkaç yıla toplandı hemen birçok asırlar.
İsa eli geçmiş sanılır yurt üzerinden,
Gül bahçesi olmuş dün ayak bastığı yerler.

Ondan geliyor, her günümüz başka baharsa,
Ondandır, ufuklarda ne ürperme, ne gam var...
Kalbim nefesim dursa, düşüncem sona varsa,
Dünyayı unutsam da unutmam bir Atam var.


Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Atatürk'ün akılcılığı ile ilgili şiir
ATATÜRK

Ey sanki alev saçlı zafer küheylaniyle
Kurtardığın vatanda en yüce şehsüvarsın,
Bir şimşek çağlayanı haliyle Türk kanıyle
Aldığı şâna lâyık bir tarihde bir Sen varsın.

Erişmez vasfına hiçbir rebabın sesi
Sen yükseksin ilhamın yıldızlı göklerinden,
Dehâdan kanatlanan kılıcının şulesi
Ebediyette olmuş bir murassa kasiden,

Kızıl gökte parlayan Ay-yıldız'ın nurusun.
Sen en büyük milletin, Türklüğün gururusun
Bu yurdun timsalisin bugün bütün cihanda
Gözler, gönüller senin, senin şeref de şan da!


Enis Behiç KORYÜREK


Kemal Atatürk
Dört yanımız sarılmış düşmana
Onları vuran Kemal Atatürk
Aydın kapı açtın Türk halkına
Aydınlık saçan Kemal Atatürk

Sen verdin halkına hak Hürriyet
Ulusa kurdun hür Cumhuriyet
Özgürlüğü sundun ilelebet
Bağımsız kılan Kemal Atatürk

Senle coştu bu ulu Türk halkı
Senle buldu gelecek yarını
Halkına adadın hep varını
Yarınlar kuran Kemal Atatürk

Hedefleri gösterdin ileri
Hayran bıraktın dost,yad elleri
Cözdürdün lal olan bu dilleri
Dilleri dizen Kemal Atatürk

Mustafa Kemal işlemi sahi
Gerçek sulbu irşad işleğ Bai
Sahip zaman haberli bir dahi
Noktadır yurda Kemal Atatürk

Kul Coştuk alır Ata ilhamı
Işığı ile aydın her yanı
Atasına feda ruhu canı
Hayatlar veren Kemal Atatürk


Kul Coştuk






MUSTAFA KEMAL

Bir kumandan geliyor, selâma durun
Fatihlerin soyundandır o gelen
Yedi düvele de eğmedi boyun
Mustafa Kemal’im, gelenler bilin.

Ordular çığ gibi onu izledi
Tahtta oturanlar onu özledi
Ta ki Moskof’un da içi sızladı
Mustafa Kemal’im, gelenler bilin.

Alpaslan’ım destan yaratır
Venizelos’a da delik aratır



Sırrı Yinanç

ATATÜRK VE CUMHURİYET

Rabbimin armağanı batıdan doğan nurdun,
Sine-i millet ile önderi oldun yurdun,
Adım adım dolaşıp gereğini buyurdun,
Saygılar duyulan bir Türk gücünü duyurdun,

Gerçek bir dehaydın, hep bir adım önde durdun
Tertemiz ufkun gibi Cumhuriyeti kurdun.

Dağılan orduları ve halkını dererek,
O günkü imkanları önlerine sererek,
Gençliğine güvenip idealler vererek,
Sevgiyle toparlayıp Türk gücünü duyurdun,

Gerçek bir dehaydın, hep bir adım önde durdun,
Tertemiz ufkun gibi Cumhuriyeti kurdun.

Yaptığın mücadele yedi düvelle yarış,
Alamadı düşmanlar bu vatandan bir karış,
Seninle geldi zafer, sayende oldu barış,
Zaferler kazanarak Türk gücünü duyurdun,

Gerçek bir dehaydın, hep bir adım önde durdun,
Tertemiz ufkun gibi Cumhuriyeti kurdun.

Yıllar sonrayı görüp istikbal belirledin,
Devrimlerinle fersah fersah hep ilerledin,
Ekonomiyle sosyal hayatı da derledin,
İnkılaplar yaparak Türk gücünü duyurdun,

Gerçek bir dehaydın, hep bir adım önde durdun,
Tertemiz ufkun gibi Cumhuriyeti kurdun.

Vatan millet minnettar ve şükranlar borçluyuz,
Türk’üz mayamız sağlam çünkü demir harçlıyız,
Başka nişan istemez, Atam senle taçlıyız,
Ne mutlu Türk'üm deyip Türk gücünü duyurdun,

Gerçek bir dehaydın, hep bir adım önde durdun,
Tertemiz ufkun gibi Cumhuriyeti kurdun...

Zeki İ. KIZILIŞIK


Atatürk

Milletin en son lideridir ATATÜRK
Dünya’da gurur kaynağımızdır ATATÜRK
CUMHURİYET’İN kurucusudur ATATÜRK
Türkülüğün koruyucusudur ATATÜRK

Medeniyetimin kurucusudur ATATÜRK
Ali Rıza Bey ‘in oğludur ATATÜRK








Türk ve Atası

Yurta sulh cihanda sulh ilkesiyle
İsterse ters çevirir bir sillesiyle

Ne oldu dökmedi mi Atamız
Akdenizde düşmanı denize
Bir kaşık suda boğmadı mı
Mehmetçiğin süngüsüyle

Yurta sulh cihanda sulh ilkesiyle
İsterse ters çevirir bir sillesiyle

Bize dokunmayan yılan bin yaşasın
Türk milleti sen zorlukları aşasın
Durulmayan su gibi bendini yıkasın
Mustafa Kemal Paşam bin yaşasın

Yurta sulh cihanda sulh ilkesiyle
İsterse ters çevirir bir sillesiyle

Yaşasın büyük türk milleti
Yaşasın ulu önder Atatürk
Yaşasın vatan için kan dökenler
Yaşasın iman uğruna savaşanlar

Serdar Sayıl


ATATÜRK ORATORYOSU

İHTİYARLAR KOROSU

Yol kapalı, yol uzun, tanyeri karanlık,
Yürür Atatürk elinde ışık...

Geceler mi çöktü? Karalar mı bastı?
Çatılar mı göçtü? Damlar mı yıkık?
Yetişir Atatürk imdâda o zaman,
Atatürk başta o zaman
İşte Atatürk o zaman büyük.

ANALAR KOROSU

Hey çelik göğüslü, kaya omuzlu!
Düşman binlerle, engel yüzbin!
Doruklar yüce tepeler şahin,
Gene de onun buyruğu: İleri!
Yüreği, soluğu ileri...
Ordular, atılın ileri!
Kartallar sınırdan sınıra uçun!...
Yiğitler, koşun ileri!

HALK KOROSU

Nasıl atıldındı düşmana acınla,
Ellerin kanda, kırılmış kaburgan.
Nasıl döğüştündü yenilmez gücünle,
İnmeden bir soluk atından.
Büyüktü savaşın, büyüktü ulusun da,
Bastığın toprak kahraman.

ANALAR KOROSU

Sana bağlandı gönüller o gün,
Baş kodu yoluna başı olan
Sana eklendi sevgiler, saygılar,
Yüceydin daha da yüceldin o zaman...
Atatürk bir destan oldu koskoca.

İHTİYARLAR KOROSU

Açıklar, açlar, yenikler, yitikler,
Bir uçtan bir uca çırpınan bir vatan.
İnişler, yokuşlar, göçüşler, çöküşler,
Kağnı kağnı ateş, oluk oluk kan.
Nineler dizlerini uzattı başına,
Analar saçlarını örttü üstüne,
Yorgun kanatları, omuzları kan...
Saf saftı ölüler meydanlarda,
Vurulmuş devlerdi açıkta yatan.

GENÇLER KOROSU

Göz seni görmeyince kör oldu o gün,
Bir seni bulmayan umutsuzdu.
Adını anmayan mutsuzdu,
İzinde yürüyen yol aldı o gün.

ANALAR KOROSU

Ömrün koskoca bir acıydı, Atatürk,
Kimse çekmedi sencileyin.
Baş baştı yüreğin göz gözdü.

GENÇLER KOROSU

Karaydı geceler doğularca,
Bir sen güneşce gürledin.
İnanın dedin ulusa inanınca,
Güvenin dedin.

HALK KOROSU

Elele çıktık yola seninle,
Sen eyittin biz eyittik seninle,
Ateşe, ölüme gittik seninle
İşte önümüz sonumuz seninle,
Ya varız ya yoğuz seninle...

GENÇLER KOROSU

Sen gel bize gene, Atatürk!
Yürü bizimle ölüme dirime,
Hep sen ol bizimle,
Kal bizimle,
Yürü bizimle,
Ara, bul bizimle,
Hep sen ol bizimle
Atatürk


Selâhattin BATU










ATATÜRK

Uygarlık denilen yüce hedefe,
Varmayı öğretti bize Atatürk.
Çağdaşlık yolunda şana, şerefe,
Ermeyi öğretti bize Atatürk.

İşgal edilince yurdun her yanı,
Bin düşmanı yendi Türk'ün bir canı,
Alıp ele yeni baştan vatanı,
Kurmayı öğretti bize Atatürk.

Biri hilal oldu, biri yıldızı,
Bayraklaştı yurdun oğulu, kızı,
Bayrağımız için al kanımızı,
Vermeyi öğretti bize Atatürk.

İlkeleri birer sarsılmaz kaya,
Devrimler yapıldı arka arkaya,
Dostluğu barışı milli halkaya,
Örmeyi öğretti bize Atatürk.


Rasim Köroğlu

Tarih Yazdı ATATÜRK
Taarruza geçip kılı kırk yardı,
Bir avuç askerle düşmanı sardı,
Yanında şehidler gaziler vardı,
Tarihlere tarih yazdı Atatürk.

Çanakkale kurşun olup yağarken,
Conk bayırına yeni şafak doğarken,
Düşmanları Akdeniz'e dökerken,
Ecdat ile koşuyordu Atatürk.

Ali'ydi Veli'ydi hepsi Mehmet'ti,
Göklerden o anda yağan rahmetti,
Bir avuç askerle arşı fethetti,
Onlarla beraber coştu Atatürk,

Akdeniz'e döktü düşmanlarını,
Şaşırtıp dünyanın uzmanlarını,
Akdeniz'de gördük pis kanlarını,
Tarihlere tarih kattı Atatürk.

Türk oğlu şimdi duydun atanı,
Düşün toprağında şehit yatanı,
Burası yiğidin asıl vatanı,
Tarihlere tarih yazdı Atatürk.
Ümüt Güngör













ATATÜRK'Ü DUYMAK


Ulu rüzgarlar esmedikçe,
Yaşamak uyumak gibi.
Kişi ne zaman dinç?
Dalgalanırsa bayrak, bayrak gibi.

Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz?
Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik,
Ekmek olmak için önce
Buğday olmak gibi.

Silinir sözlüklerden sen hatıra geldikçe
Cılız sözler: usanmak, yorulmak, durmak gibi.
Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene,
Bir ışık-kaynak gibi.

En yakınlar zamanla fersahlarca uzak gibi;
Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz
Daha da yakınsın, daha da sıcak.
Bıraktığın toprak gibi.

Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz:
Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi.
Ancak senin havanda sağlıklar, esenlikler;
Olmaya devlet cihanda Atatürk'ü duymak gibi...


Behçet NECATİGİL


O İHTİLAL BAYRAĞI - Ankara'nın 18. Atatürk gününde -


On sekiz yıl... ne zorlu, ne emsalsiz, ne çetin...
Fert halinde bir timsal azmiyle bir milletin:
Işık saçlı, gök yüzlü, Tanrı sözlü bir timsal:
Sivas'tan Ankara'ya geldi Mustafa Kemal.
O gün Türk milletinin şahlanan hıncıydı o.
O gün mazlum Asya'nın kahhar kılıcıydı o.
Tutuşturmuş değdiği fikri, hissi, toprağı
Alev saçlı, gök gözlü o ihtilal bayrağı;
Dolmuş boş gönüllere, kör gözleri fer olmuş;
Girdiği her savaşta en son muzaffer olmuş;
Çıkmış meydana Türk'ün en çok daraldığı gün;
Odur yenen son makûs talihini Türklüğün
Pirene'den, Tuna'dan, Mohaç'tan, Pilevne'den
Ta Sakarya'ya kadar gerisin geri giden
Müthiş, makus bir bahtı yenebilir ancak o,
En haklı ihtilalin en başında sancak o;
Ona ta canevinde yer vermeli insanlar,
Osmanlı anlayamaz, onu ancak Türk anlar:
Ateşinde erimek, yeniden şekle girmek,
Ona ram olmak değil, biraz o olmak gerek;
Her haliyle örnek o, Türk için erkek için;
Onu anlamış olmak ve onu sevmek için
Daralınca gönlünde o azmi bulmak gerek
Ona diz çökmek değil, ona doğrulmak gerek.
Şarklılık, Osmanlılık, gerilik bir tarafa:
Garplı kafa, Türk gönül, ak alın, olgun kafa....
İstediği hasada bu yerde rençberiz biz,
Onun "Mustafa Kemal" dediği gençleriz biz.
Ankara bayramını gönülden kutlarız,
Bir daha bunalırsan "o" vardı, bizler varız...
Atatürk! Burçlarında bekliyoruz bir nöbet;
Bizce birdir seninçin yaşamak, ölmek, emret;
Emret: kanı çekilmiş damarlara dolalım;
Bir an senen izinden saparsak kahrolalım.


Ankaralı Aşık Ömer (B.K. ÇAĞLAR)



ATATÜRK


Ey, sanki alev saçlı zafer küheylaniyle
Kurtardığın vatanda en yüce şehsüvarsın,
Bir şimşek çağlayanı haliyle, Türk kanıyle
Aldığı şâna lâyık bir tarihde bir Sen varsın.



Erişmez vasfına hiçbir rebabın sesi,
Sen yükseksin, ilhamın yıldızlı göklerinden,
Dehâdan kanatlanan kılıcının şulesi,
Ebediyette olmuş bir murassa kasiden.



Kızıl gökte parlayan Ay-yıldız'ın nurusun.
Sen en büyük milletin, Türklüğün gururusun
Bu yurdun timsalisin bugün bütün cihanda
Gözler, gönüller senin, senin şeref de, şan da!


Enis Behiç KORYÜREK

BÜYÜK ARZU
Ağustos gecesinde mavi ışıklar iniyor tepelerden,
Lâcivert bir yelpaze gibi açılmış gökyüzü.
Gazi, çadırdan çıktı, arkasında paşalar,
Meşin kırbacı dizlerine vuruyor.
Şöyle bir yukarı kaldırdı başını:
Bayrağa gönül vermiş gibi yıldızlar...
Sonra heyecanla İsmet Paşa'ya soruyor:
- Erat hazır mı İsmet ?
- Her şey tekmil, Paşam!
O bir ayna gibi bilirdi içimizi,
Gözlerinde yarınki şafaklardan izler.
Karanlıkta baktı, parıldıyor süngüler...
- Merhaba asker! dedi,
Saflar önünden geçti;
Mehmetler "Yaşa, yaşa!" diyordu.
O altın saçlarını vermiş geceye
Şimdi her şeyi unutmuş,
Yalnız büyük bir aşkla
Afyon sırtlarına doğru
Haşmetle kartallar gibi süzülmek istiyordu.
Bir alev çağlayanı halinde
Akdeniz'e dökülmek istiyordu.


Arif Hikmet PAR
Kartal Bakışlı Deha'dan



KAHRAMAN


Gölgen bir nur işledi güneşe vardığı gün;
Seni gördük sesimiz Hakk'a yalvardığı gün,
Seni gördük, bir mazi dağları sardı ses ses,
Bir Akdeniz dalgası buldu içinde herkes..

Sana çıkar bu yurdun ararsak son yolu da,
Kutlu bir Tanrı oldun güzel Anadolu'da.
O kadar eskisin ki şimdi ruhumuzda sen,
Bulursun bu sevgide asırları istersen.

Ararsan bakışında uzun ovalar erir,
Dinlersen gönül denen yüce dağlar ses verir.
Bir dünya, bir millete düşman olduğu zaman
Sana büyük hızını verdi nabzındaki kan..

Dört sınırın ucunu getirdin bir araya,
Dört bucak sevgisini topladın Ankara'ya.
Sesin, bir tılsım gibi, yurdu dolaştı yer yer
Ve senden öyle keskin hız aldı ki gönüller.

Yüzyılda giden vatan bir anda geri geldi,
Sonra sanki ruhundan kartal sesleri geldi;
Sanki yeni bir ışık süzüldü gözlerinden
Ve bir fert, tek başına, bir millet yarattın sen.

Bastığın yer tarihten yer alırmış, yok, değil:
Bir gününe bir tarih bağışlasak çok değil!
Çok değil, kanımızın rengini süze süze,
İsmini döğmelerle işlesek göğsümüze..

Çok değil göğsümüzün içine çizsek seni,
İsterse bundan sonra ufuk yansın, gök yansın;
Çünkü sen bu milletin umduğu kahramansın..
Gölgen bir nur işledi güneşe vardığı gün;
Seni gördük sesimiz Hakk'a yalvardığı gün...


Fazıl Hüsnü DAĞLARCA


MUSTAFA KEMAL'LER TÜKENMEZ

Tükenir elbet
Gökte yıldızlar denizde kum tükenir
Bu vatan bu topraklar cömert
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez ..

Ben de etten kemiktendim elbet
Ben de bir gün göçecektim elbet
İki Mustafa Kemal var iyi bilin
Ben işte o ikincisi sonsuzlukta
Ruh gibi bir şey görünmez
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez ..

Hep kardeşliğe bolluğa giden yolda
Bilimin yapıcılığın aydınlığında
Güzel düşünceler soyut fikirlerde ben
Evrensel yepyeni buluşlarda
Geriliği kovmuşum ben dönmez
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez ..



Başın mı dertte beni hatırla
Duy beni en sıkıldığın an
Baştan sona her şeyiyle bu vatan
Sakın ağlamasın kasımlarda
Fatihler, Kanuniler ölmez
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez ...


Halim YAĞCIOĞLU


ATATÜRK BİR ÇIKIŞTIR, VARIŞ DEĞİL

Atatürk bir çıkıştır, varış değil.
Varmak tükenmek demek, Atatürk tükenmez,
varmak ölüm demek, Atatürk ölmez.
Ben ölürüm, benimle bir eksilir Atatürk,
sen doğarsın, o doğar, başkaları doğar;
sizinle bin doğar, bin çoğalır, bin yücelir,
dünya sürer, yaşam sürer, sürer Atatürk.

Atatürk bir yönün adı, özgürlüğe, uygarlığa, ileriye
bir parlamış, bir sönmüş, işte yolun demiş,
Atatürk bir ufkun adı, dağın değil,
Himalaya kadar bile olsa, dağın değil.
Dağ durur, oysa ufuk yürür.
Her ufukta Atatürk büyür.
Her ufukta yenilenir bir kez.

Atatürk bir ilk hızdır doğadaki,
tohumu çatlatan bir güç,
kozayı delen ilk vuruş,
kuşun kanadındaki ilk günü,
koş demiş, atıl demiş sana, durulur mu?
Atatürk durmuş mu ki sen durasın?
Atatürk susmuş mu ki sen susasın?
Atatürk ölmüş mü ki sen ölesin?

Atatürk bir kavganın adı, her gün yenilenen,
her gün değişen düşmana karşı.
Bilgisizliktir bu düşmanın adı çok kez,
geriliktir, aptallıktır, dönekliktir.
Çıkarcılık, neme gerekçilik, vurdumduymazlık,
korkaklık, eyyamcılık, yalancılık,
bir bakarsın topla tüfekle yürür üstüne,
bir bakarsın gülücüklerle, okşamalarla gelmiş,
bir bakarsın, seni ta içinden kemirir bir kurtçuk.



~ Orhan ASENA ~

MUSTAFA KEMAL NE DÜŞÜNÜR?

Dışarıda bıçak sırtı bir ayaz;
Gökte ay üşür,
Gökte yıldız üşür,
Dışarıda gece üşür..
Gece, yani karanlık, yayılmış gider
Boylu boyunca, vatan ölçüsünde..
Gayrı gündüzümüz yok!



Dışarıda bıçak sırtı bir ayaz,
Düşmanca kol gezer,
Dışarıda gece üşür,
Gece, yani karanlık, yani siyah,
Yani vatan sahipsiz, el elinde,
Vatan üşür!



Mustafa Kemal,
Yani milyonların yüreği!
Mustafa Kemal,
İşte o, sonsuz aydınlık!
Mustafa Kemal,
Ta kendisi, uğrunda öldüğümüz vatan!
Dışarıda bıçak sırtı bir ayaz.
Ayazda üşümeyen tek adam!



Gökte ay üşür,
Gökte yıldız üşür,
Dışarıda gece üşür,
Düşmanca kol gezer bıçak sırtı bir ayaz,
Mustafa Kemal üşümez,
Düşünür!


Sunullah ARISOY


ÇAĞDAŞLAŞMA YOLUNDA

Bir ses akisleniyor içimizde :
Çağdaşlaşma yolunda anlayarak ve hissederek Mustafa Kemal’i.
Bizi geleceğe taşıyarak ince ve uzun bir yolda
Barış çizgisinde.
Her adımda bir meşaleyle duygulandıran bir ses..
Yaşadığımız,
Uğrunda can verdiğimiz
O’nunla dopdolu bir barış ülkesi.
Bugün yine güneş yerine
Mustafa Kemal doğuyor..



Cumhuriyet ;
Bahçemizin narin bir çiçegi,
Geçmişimizle,
Yurdumuzu yaşatan, hepimizin geleceği,
Düşlerimizin süsü..
Seksen yıl öncesinden
Aydınlıklar saçarak gelen bir ses.
Bugün yine güneş yerine
Mustafa Kemal doğuyor..



Çevremizde uzun namlulu korkular varken bile,
İhanet çemberlerini kıra kıra,
Düşüyor her yere O’nun gölgesi.
Seksen yıl sonra,
O’nunla hür, O’nunla aydınlık,
İçinde yaşadığımız
Özgürlükler beldesi..
Bugün yine güneş yerine
Mustafa Kemal doğuyor


Üzeyir Lokman ÇAYCI



BEN MUSTAFA KEMAL'İM
Ben Mustafa Kemal'im,
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
Hala en hakiki mürşit değilse ilim,
Kurusun damağım dilim,
Özür dilerim,

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..

Özgürlük hala
En yüce değer
Değilse eğer,
Pırangalı kalsın diyorsanız köleler,

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..

Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı,
Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı,
Baş tacı edebiliyorsanız
Sanatın içine tüküren adamı,

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..

Yetmediyse acısı şiddetin, savaşın,
Anlamı kalmadıysa
Yurtta sulh dünyada barışın,
Eğer varsa ödülü
Silahlanmayla yarışın,

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..



Süleyman Apaydın






ATATÜRK

Elimde kalem,
Sen yazıyorsun kolayca.
Dilimde sözcük,
Sen konuşuyorsun ustaca.
Giysilerimde yakışan Sensin,
Uygarlığa bakan
Yine Sen gözlerimde..

Tükettiğim lokmada tat,
İçtiğim suda esenlik,
Attığım adımda özgürlük.

Bir uçtan bir uca yurt havasında,
Seni duyuyorum Atatürk!

İnsanca yaşayacaksan,
Kadın-erkek yok diyorsun,
Önce insan,
Durmak zamanı değil diyorsun,
Haydi Çalış!

Dünyaya açılan barış,
Düşüncede en büyük
Seni buluyorum Atatürk!


Şule TÜREL


NİÇİN?

Bu halkın başında bir kahraman var,
Şan onundur ama millete yarar.
Haklıdır bu şandan korksa düşmanlar
Dostlardan da varmış tiksinen, niçin?

Arttıkça bu dâhi Türk'ün şöhreti
Dağılan milletin arttı vahdeti
Sulhta da faydalı böyle kuvveti
Yıpratmak daha harp bitmeden niçin?

Toplandı Lozan'da dostlar, düşmanlar
Lloyd George saçıyor yine bühtanlar
Lâzımken müttehit olmak bu anlar
Ayrılanlar varmış sürüden niçin?

Millet fedâidir kahramanına
Kim taş atabilir onun şanına?
Dil uzatma sakın Türk aslanına!
Anlatayım sana bilmezsen niçin...

O millî dehanın tam Kemâl'idir
Türk'ün hem celâli, Hem cemâlidir
Mefküre görünmez, o timsâlidir
Mefküreye çattın, söyle sen niçin?

Uyanık bulunun ey Türk gençleri!
İrtica sevemez bu hür rehberi
Susturun mantıkla, kin güdenleri
Borcumuz savaşmak ebeden, niçin?...


Ziya GÖKALP





MUSTAFA KEMAL'İ DÜŞÜNÜYORUM
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri.
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri,
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyor cihanın görmediği,
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal gibi.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Ölmemiş bir kasım sabahı!
Yine bizimle beraber her yerde,
Yaşıyor dört köşesinde vatanın
Yaşıyor damar damar yüreklerde.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum,
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum
Uykularıma giriyor her gece.
Ellerinden öpüyorum.
Ümit Yaşar OĞUZCAN






O'NUN SESİSöylüyor birer güneş yakarak bağrımızda,
Bir tarihi yolundan çevirecek sözleri.
Yirmi milyon bakışla ışıldıyor gözleri,
Toplayıp bir milletin bütün ümitlerini.
Bir kan gibi gezerek yurdun damarlarını
Bu ses bir yürek gibi her göğüste atıyor.
Bu ses yurdu sevgiden bir kolla kuşatıyor,
Doğmamış nesillerine kurutarak terini.
Çelikten bir set gibi dağıtarak rüzgârı
Aşacak üzerinden mesafeyle zamanın,
Yanacak ocağında yarın her fabrikanın
Ve bu sesle dönecek yarının motorları.

Yusuf Ziya ORTAÇ
KAHRAMAN
Gölgen bir nur işledi güneşe vardığı gün;
Seni gördük sesimiz Hak'ka yalvardığı gün,
Seni gördük bir mazi dağları sardı ses ses,
Bir Akdeniz dalgası buldu içinde herkes...
Sana çıkar bu yurdun ararsak son yolu da,
Kutlu bir Tanrı oldun güzel Anadolu'da.
O kadar eskisin ki şimdi ruhumuzda sen,
Bulursun bu sevgide asırları istersen.
Ararsan bakışında uzun ovalar erir,
Dinlersen gönül denen yüce dağlar ses verir.
Bir dünya, bir millete düşman olduğu zaman
Sana büyük hızını verdi nabzındaki kan..
Dört sınırın ucunu getirdin bir araya,
Dört bucak sevgisini topladın Ankara'ya.
Sesin, bir tılsım gibi, yurdu dolaştı yer yer
Ve senden öyle keskin hız aldı ki gönüller,
Yüzyılda giden vatan bir anda geri geldi...
Sonra sanki ruhunda kartal sesleri geldi;
Sanki yeni bir ışık süzüldü gözlerinden
Ve bir fert, tek başına, bir millet yarattın sen.
Bastığın yer tarihten yer alırmış, yok, değil:
Bir gününe bir tarih bağışlasak çok değil!
Çok değil, kanımızın rengini süze süze,
İsmini döğmelerle işlesek göğsümüze..
Çok değil göğsümüzün içine çizsek seni.
İsterse bundan sonra ufuk yansın, gök yansın;
Çünkü sen bu milletin umduğu kahramansın...
Gölgen bir nur işledi güneşe vardığı gün;
Seni gördük sesimiz Hak'ka yalvardığı gün.


Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

SAYENDE

Bir tünelden çıkmış tren gibiyim,
Sağım solum, baktım, günlük güneşlik...
Ben bende değilken ben ben gibiyim,
Doldu içimdeki ölümcül boşluk
Sayende...
Topların yankısı bir uçtan uca;
Yağız erler yürür, yüceden yüce;
Şakıyan kılıçlar şavk verir gece;
Düzlere dönüşmüş kapkara taşlık
Sayende...

Denizler yarışmış, dağlar yarışmış;
Kara günler geçmiş, bayram erişmiş;
Ne etmişsen, kurtla kuzu barışmış;
Kokular sürünmüş eser bir hoşluk
Sayende...

Kuşlarım ötüşür, dallar benimdir;
Susmuşken söyleyen diller benimdir;
Ellerin aldığı iller benimdir,
Savaşa barışlar etmede eşlik
Sayende...

Yücelere ağdım, bayrakçasına;
İlkyazda yeşeren toprakçasına;
Söyler Gökyay'ım bu dil hakçasına;
Sevinçten, kıvançtan gözdeki yaşlık
Sayende...


Orhan Şaik GÖKYAY


MUSTAFA KEMAL’İ GÖRDÜM

Daha dün gördüm Mustafa Kemal’i…
Işıl ışıldı sabah güneşinde,
Mavi gözlerinde vatan parlıyordu,
Vatan parlıyordu yine.

Daha dün gördüm Mustafa Kemal’i…
Kolları çepeçevre sarmış vatanı,
Nabzını yokluyordu milletinin,
İçinde eski günlerin heyecanı.

Daha dün gördüm Mustafa Kemal’i…
Dudaklarında gülüyordu vatan
Bir zafer türküsü O’nun dilinde,
İçinde O vardı bir yandan.

Daha dün gördüm Mustafa Kemal’i…
Daha dün ışıklar içinde,
Yudum yudum içmiş memleket sevgisini,
Yudum yudum sinmiş her yere.

Mustafa CANPOLAT

Atatürk Ve Vatan Sevgisi

Atatürk Ve Vatan Sevgisi
Atatürk için her şey vatandı,
Herşeyini vatana,
Feda etti.
Ve bu vatanı yeniden kurdu.

O vatanını çok severdi.
Bu vatanı kurtarmak için,
Her şeyi yaptı.
Ve bu vatanı bizlere,
Yeniden,yeniden kurdu.

METİN KAĞAN ÇAPAN




ATATÜRK'ÜN RESMİ

Kürsünün üstünde bir resim;
Gözleri denizlerden mavi,
Bakışları güneşlerden sıcak.
Bu resimle başlar bizim günümüz,
Kıvançla dolar, taşar gönlümüz.
Öğretmenimiz kürsüde
Verdiği dersi
Dinler bizimle birlikte,
Atatürk'ün resmi.
Çalışkanız çünkü
Çalışınca,
Bakarız. Atatürk güldü.
Bir yanlışlık yaparsak,
Bulutlanır gözleri,
Anlarız Atatürk üzüldü.

Behçet NECATİGİL

MUSTAFA KEMAL

Mustafa Kemal'i gördüm düşümde,
Daha, diyordu.
Uğruna şehit olasım geldi hemen
Sabaha, diyordu.

Al bir kalpak giymişti al,
Al bir ata binmişti, al,
Zafer ırak mı ? dedim,
Aha, diyordu.

Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
ATATÜRK

Düşmanların elinden
Bizi kurtaran sensin.
Bu toprağı yeniden
Özenle kuran sensin.

Ünümüzü dünyaya
Mertçe duyuran sensin.
Gündüz gün, gece aya
Benzer kahraman sensin.

Adını büyük, küçük
Anıyoruz her zaman,
Adı büyük Atatürk
Anlı şanlı kahraman.

Nabzımızda atansın
Ey ! ölmeyen atamız.
Gönlümüzde yatansın
Seni unutamayız.

Mehmet Necati ÖNGAY
O'NUN SESİ

Söylüyor birer güneş yakarak bağrımızda,
Bir tarihi yolundan çevirecek sözleri.
Yirmi milyon bakışla ışıldıyor gözleri,
Toplayıp bir milletin bütün ümitlerini.

Bir kan gibi gezerek yurdun damarlarını
Bu ses bir yürek gibi her göğüste atıyor.
Bu ses yurdu sevgiden bir kolla kuşatıyor,
Doğmamış nesillerine kurutarak terini.

Çelikten bir set gibi dağıtarak rüzgârı
Aşacak üzerinden mesafeyle zamanın,
Yanacak ocağında yarın her fabrikanın
Ve bu sesle dönecek yarının motorları.


Yusuf Ziya ORTAÇ

ATATÜRK'Ü DİNLERKEN

Yay yine gerilmede, fırlayacak yine ok;
Yine vatanımızın yeryüzünde eşi yok;
Bozkurt, Ergenekon'u yeni delmiş gibidir:
Her biri ihtiraını seyre gelmiş gibidir.
Kalpler ellerde çarpar gibi alkış kopuyor;
Her ruh bir tutam ışık ve her göz bir damla kor:
En büyük, en sevgili, en genç, en mert geliyor;
Dünya imtihanını veren tek fert geliyor;
Kürsüye her çıkışta, Türk daha yükselecek...
Dinle: Her cümlesinde doğuyor bir "gelecek";
Aslan, insan ve Tanrı bir arada bu başta...
Kıvılcımlar doğuyor bastığımız her taşta,
Önümüzde mesafe ve zaman çökmekte diz;
Bir İnönü azmiyle ardındayız hepimiz...
Yerine getirmeye yeni dileklerini,
Koymuş on yedi milyon, yola yüreklerini,
"Marş! Marş!" Öz yurdu fethe!" Şimdi manen, yeniden:
Deliyor dağı taşı öncümüz gibi tren,
Fabrikalar kalemiz, kanallar siperimiz
Ve bu fetih olacak bizim şaheserimiz...


Behçet Kemal ÇAĞLAR
Paylaş: Facebook Twitter Google Plus Pinterest Tumblr

Bu yaz�ya yap�lan yorumlar:

  1. çok güzel şiirler var thenk you

    YanıtlaSil
  2. çok güzel şiirler var ödevimi yaptım güzel mmmmmmm........

    YanıtlaSil

Yorum Yapmadan Önce Mantıklı Olup Olmadıgını Düşün :)